EN PAHALI İKAZ! -1

İnsanoğlu yaşadığı hayatın içinde çok pahalıya mal olan ikazlarla karşılaşır. Düşünmeden, danışılmadan yapılan bu hallerin bazen önüne geçilemez de… Ama sonuç hüsrandır. Hikâyemizi okursanız ne demek istediğimiz biraz daha netleşir.

Doktordu. Günleri hastanede geçiyordu. İki çocuğu ve karısı ile beraber mutlu bir hayatları vardı. Bütün gelirlerini ve giderlerin bu üç, bir de kendi dört kişiye göre planlamıştı. Böyle planlı yaşamazlarsa bir gün ekonomik sıkıntı çekebilirlerdi. Çocuklarını ve karısını çok seviyordu. Karısı da iyi bir insandı.

Hele hele bu iyilik ve güzelliği çocuklarına aşılamaya çalışması, onu bir kuyumcu kadar hassas yapmıştı. Bu böyle giderken, mutlulukları yolundayken bir gün içlerine sıkıntı ateşi düşürecek bir şey oldu. Üç dört aylık hamileydi karısı. Hiç beklenmedik bu haber karşısında ikisi de şoke olmuştu. Bütün planları, hayatlarının programı altüst olacaktı böylelikle. Bu çocuğu istemiyorlardı.

Hayatlarını bunalıma sokacak bu misafirin evlerine ayak basmaması her şeyden daha iyi olacaktı.
Bir gece baş başa verdiler ve iyice konuyu derinlemesine konuştular aralarında. Ve karar verdiler onu aldırmaya. Evet, ertesi gün gidecekler ve bu işten iyi anlayan bir doktor arkadaşı tarafından üç dört aylık misafirin hayatına son vereceklerdi.

Bir sürü bahaneler ve sebepleri bir bir sıraladılar gece boyu birbirlerine. Ve bu işin bitmesi gerektiğine karar verdiler sabaha doğru. İçlerinde bir huzursuzluk olsa da; bu, hayatları boyunca çekecekleri huzursuzluktan daha büyük olamazdı. Evet, o sabah beraberce çocuklarını evde yalnız bırakarak doktora gittiler.

Onları yalnız bırakmalarının sebebi ise, çok çabuk döneceklerini tahmin ettiklerindendi. Doktor arkadaşı onlara randevu vermişti ve bu işi çok çabuk bitirebileceğini, hiç sıra beklemeyeceklerini söylemişti. Evde yalnız kalan çocukların büyük olanına iyice tembih etmişlerdi kavga falan yapmamaları için.

Küçüğü zaten sözden anlayacak yaşta değildi. Evet onlar muayenehaneye ulaştıklarında iki kardeş de iyice oyuna dalmışladı. Hele hele bir de bu oyun büyüğün, babasının ameliyat aletlerini bulmasıyla hareketlenince daha da sevinmişlerdi. Günlerdir yalnız kalmayı özlüyordu zaten çocuk.

Küçüğüyle beraber doktorculuk oynamayı, onu ameliyat etmeyi aklına koymuştu nice zaman önce. Ama bir fırsatını bulamamıştı. İşte bugün eline böyle bir fırsat geçmişti. Anne ve babaları dönmeden bu fırsatı değerlendirmeli ve ameliyatı bitirmeliydi. Hatta dikişi bile televizyonlarda gördüğü gibi tamamlamalıydı. Ama onun alnından terleri kim silecekti?

Hiç hemşiresi yoktu bu işi yapacak. Olsun; kardeşi bu işi yapardı. Ara sıra alnındaki terleri o silebilirdi. Cerrahi oyunu başlamıştı. Kardeşini ameliyat olması gerektiğine iyice ikna etti ağabey. Sonra eline neşteri aldı. Bir sürü pamuk, tentürdiyot gibi malzemeleri de yanı başına koymuştu.

Sargı bezi, merhemler hepsi vardı işte kutuda. Dikiş için ip ve iğne bulması gerekiyordu. Bunun için annesinin perdeye geçen gün iliştirdiği ipi takılmış iğneyi aldı ve onu da malzemelerin yanına koydu. Onlar bu işle meşgul iken anne ve baba muayenehanede çocuğu aldırmakla meşguldüler.

Efendim konumuz devam edecek… Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları