ENGEL DEĞİLİM!

Efendim! 3 Aralık Dünya özürlüler günüydü… Maalesef ki; Özürlü insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak meselesidir.
Ya doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı diye bilinir.

Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere birçok belge özürlülük sorununu temelde bir insan hakları sorunu olarak ele alır. Bizim yasalarımız da özürlülere ilişkin olarak evrensel değerlerle ilgili düzenlemeleri ön görmüş, devleti özürlülerin sorununa yönelik yükümlü kılmıştır.

Ancak özürlülerin normal bir hayat sürmeleri ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla mümkündür. Bu anlamda, özürlü vatandaşlara acıma duyguları ile yaklaşmak yerine, kurumsal hizmetlerin geliştirilmesi esas alınmalıdır.

Bilindiği gibi; özürlülük nedenleri: Doğumsal ve genetik bozukluklar, annenin fetüsü etkileyebilecek sağlık sorunlarının olması, doğum sırasında ortaya çıkabilecek sorunlar veya doğumdan sonra geçirilen hastalıklar ve kazalardır. (Fetüs, üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen addır.)

Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda özürlü vatandaşlarımız için de büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır. Bu anlamda geliştirilen; sağlık, rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki politikalar özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır.

Erken tanı amacı ile sağlık taramaları için gerekli koşulların sağlanması, eğitim programlarının geliştirilmesi, güvenilir, sağlıklı veriler elde edilebilmesi için sağlıklı çevre bilincinin ve koşullarının oluşturulması gerekmektedir.
Başımıza gelecek bu kazadan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem almak olanaklı. Daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi daha çok hissedelim. Zira onlar toplum içinde engel değil sadece engellidir. Şu fıkrayı okuyun! Dua edin başınıza gelmesin maazallah!

Konuşma özürlü çocuk yeni taşındığı mahallesinde okula gitmek için otobüs bekliyormuş... Otobüs karşıdan görününce el sallayıp bağırmaya başlamış, "Toför bey, Toför bey Thur!" diye... Şoför durağa gelince durmayıp devam etmiş. Son derece canı sıkılmış çocuğun ve onu evin penceresinden seyreden annesinin…

Ertesi gün aynı saatte otobüs görününce annesinin eline verdiği bir bez parçasını sallayarak "Toför bey, Tofoför bey.. Thur.Thur!" Demiş. Yine durmadan geçmiş şoför. Üçüncü gün artık yolun ortasında durup ellerini kollarını sallayıp "Toför. Töför.. Thur. Thur!" Demiş.

Hızla yaklaşan otobüs kırılmadık kemiğini bırakmaksızın çarpmış çocuğa.. Olay yerine gelen polis çocukcağızı ambulansa yerleştirmiş ve şoföre sormuş, "Zavallı çocuğu gördüğün halde neden vurdun?" Diye... "Tayanamatım petemenke!" demiş şoför, "Tünlertir penle talka getiyor ettoluettek..!"
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları