FATİH PROJESİ -2

Fatih Projesi'nin, 12 yıllık eğitimi destekleyen, eğitimde ve özellikle eğitim ortamlarında teknolojiden daha fazla yararlanmayı sağlayacak bir proje olduğu da ifade ediliyor. Umarız ki böyle gerçekleşecek… Zira dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, temel eğitim sürecini tek bir aşamada düzenlemek yerine, öğrencilerin yaş grupları ve fiziksel özellikleri göz önünde bulundurulursa, bu ülkemiz için yeni bir yapılandırmadır.
 
Görülen o ki, gelecekte üniversitelere bile geçiş sisteminde değişiklikler yapılması kaçınılmaz bir durumdur. Bir anlamda merkezi sınav sistemi de ortadan kaldırılmış olacaktır. Bu meyanda meslek liseleri güçlenirken, dershanelerin de önemini azaltacaktır.

''Niçin medya ve sivil toplum örgütleri bu konuya bu kadar olumsuz yaklaşıyorlar'' sorusuna gelince, aklıma gelenler pek tabi ki beni bağlar. İster katılırsınız, ister katılmazsınız. Saygı duyarım! Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi eğitime farklı görüşlerin taban tabana zıt fikirleri yatar. Biz yıllardır bu dış mihrakların içimize bir virüs gibi salgıladığı ideolojilerden sıyrılmadığımız müddetçe gerçek kimliğimizi bulamayız.

Bizim bin yıllık şanlı bir geçmişimiz var. Geçmişimize kem gözle ne bakabiliriz, ne de inkâr edebiliriz.
İnancımız, bayrağımız ve vatanımız bellidir. Bu üçü de hepimizin namusu, ideali ve sevdası olmalıdır. Hayatımıza eş değer mefhumlardır bunlar… Ne dinsizliğe, ne başka bayraklara ne de vatanımızın sınırlarını eğitime amaçlarımızın araçları olarak kullanıyorsak, düşüncemiz buysa, böyle düşünenler hiç kusura bakmasınlar!

Fatih'in hocası Akşemsettin, İslam medeniyetinin yetiştirdiği mümtaz isimlerden biridir. Kendisi mikrobun tanımını ilk yapan kişidir. Ancak laboratuvar ortamında ispat etmediği için bilimsel olarak bugün kabul edilmemektedir. Akşemsettin diyor ki:

“Temiz ol… Daima iyilik üzere kal… Tembel olma… Nimete, şükret, belaya sabret… Dünya mutluluğuna mağrur olma… Kendini başkalarına methetme… Harama bakma… Kalp kırma… Edepli, mütevazı ve cömert ol… İşe başlarken illa ki Yaratıcının adını an…”

İşte hoca, işte talebesi…

Pasteur mikrobu deneysel olarak gözlemleyip tanımlayınca mikrobu bulan kişi olarak kabul edilmiştir. Bunları bilmeyiz ama benzer konular çoktur. Tüm müspet ilimlerin temelinde, araştırdığımızda karşımıza âlimlerimiz çıkar.

Uzun lafın kısası veya sözün özü; 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 37-66 ay arasındaki çocukların anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48-66 ay arasındaki çocukların ise ana sınıflarında okul öncesi eğitim almalarının önü açılmıştır artık önümüze bakacağız.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları