FIRSAT

Fırsat, kaçırılmaması gereken kazançlı bir durumun hayata geçirilmesidir. İnsan hayatında birçok fırsatlarla karşılaşabilir. Kullanabildiği takdirde kendini hem çok kazançlı ve hem de kendine olan öz güveni artarak, iyi bir konumda olur. Bunu hepimiz biliriz ama yine de çoğu zaman önemsemeyiz her nedense... O zaman yıllar sonra “kaçan balık büyük olur” niye diyoruz ki? Fırsatlar her zaman karşımıza çıkmaz. Çıktığı zaman iyi düşünüp, akılla fırsatın üzerine gidilmelidir. Zira bazı fırsatlar, durum değerlendirilmesi yapılmadığı anlarda çok kârlı gibi görülebilir ve insanın felaketi de olabilir. Dünyevi menfaatler açısından fırsatlar kaçırıldığı zaman, bir üzüntü yaşanır. “Keşke” ile başlayan hayıflanmamız bir sonuç vermez. Oysa asıl fırsat avucumuzun içindedir ve büyük bir hızla sürekli avucumuzun içinden akıp ve kaçıp gidiyor. Ki, o da zamandır. Asıl fırsat zamanın içindedir. Zamanımızı iyi değerlendirdiğimiz anların içindedir fırsatlar. Kanuni Sultan Süleyman' ın, bir meseleden dolayı dönemin şairi Baki'yi, “Baki bed-Nef-yi ebed Bursa ya red" diyerek Bursa'ya sürgüne gönderir. Baki'nin de buna karşılık: "Öldünse ey Baki değildir cihan mülkü Süleyman'a baki… Buna çarkı felek derler Ne sen baki, ne ben baki!" Diyerek şairane bir şekilde cevap verir. Baki'nin dediği bu dünyanın Sultan Süleyman'a bile kalmadığıdır. Fırsat varken yakalamak gerekir. Tuna ABD'nin 1890 yılına kadar bizim boylarımızda yetişen "kızılca" ismi verilen buğdayımızı ithal ederek tohumluk olarak kullandığını ve bununla halkını beslediğini, birçoğumuz bilmez. Ancak çalışarak ve zamanı iyi kullanarak, bugün tüm dünyaya fırsat ülkesi olarak kendisini gösterdi. İnsanlar arasında menfaat içeren bir takım olumsuz ve haksız davranışlar vardır. İşte böyleleri “Fırsat geçse babamı affetmem” gibi çok iddialı ve acımasız sözler sarfederler. Haksız kazançların ve menfaatlerin hiçbir zaman sonu iyi gelmez. Çünkü lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır. O nedenle başkalarına farklı ve kötü imaj uyandırabilecek hal ve davranışlardan uzak durup, onlara fırsat verilmemelidir. Kaldı ki “Baba” gibi önemli bir varlığın değerini bilmez tavırlarla, onun kişilik haklarını bile zedeleyecek, küçültecek bir cümle sarfetmek, bir evlat için acınacak bir durumdur. Baba, saygı duyulması gereken bir varlıktır ve ayrıca aile içerisinde büyük ve reis olmanın, hiç olmazsa o aileyi geçindirmenin gayretine karşı bir anlayış ve saygı gösterilmelidir. Aslında fırsatlar çıkmadıkça, kabiliyetler de işe yaramıyor. Fakat ne olursa olsun; büyük işlerde fırsat kollamaktan ziyade, önümüze çıkan fırsattan faydalanmak, daha evlâdır. Nasıl olsa geçmişi değiştiremiyoruz. Hiç olmazsa geleceğin avuçlarımızda olduğunu hatırlamak gerekiyor. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları