GAFİLE KELÂM, NAFİLE KELÂM.

Konuşmada ölçü; elinden ve dilinden herkesin emin olması halidir. Ayrıca bu durum konuşan kişinin kendi huzuru ve emniyeti adına bir nevi teminattır. Akli selim insanlar böyle itidalli ve ölçülü olmayı bir yaşam biçimi haline getirmiştir. Aslında en doğrusu da budur. Hem saygı görürler ve hem de toplum içinde bir itibarları olur.

Yoksa istediğini söyleyen, istemediğini işitmez mi? Elbette işitir. Sonuçta karşısındaki de insandır ve kendini savunmak zorundadır. En iyisi kişinin kendisini bilmesidir. O zaman ağzından çıkanı da bilir, haddini de...

Akıllı birine sormuşlar: “Bir insanın zekâsını nasıl anlarsın?” Diye… İlk akla gelen herhalde “konuşmasından” ibaresi olacaktır. Peki, bu kişi ya az konuşuyorsa, ya da hiç konuşmuyorsa? Akıllı kişi hemen atılmış: “O kadar akıllı insan yoktur ki!” Demiş.

Zira dinlemesini bilen, meselenin özüne varır, ona göre davranır. Tehlike mi var? Yahut kazançlı bir durum mu var? Öğrenir. Peygamberimizin “Ya hayır söyle ya da sus!” Demesi de bundandır. Konuşma da ölçüyü kaçırmayanlar her zaman kazançlı çıkarlar. İşte misali…

İstanbul’da kenar semtlerden birinde oturan yaşlı bir kadın, padişahın huzuruna çıkmak istediğini saraydaki görevlilere bildirir. Görevliler, bu yaşlı kadının kendisiyle konuşmak istediğini Padişah, Sultan Süleyman’a iletirler. Bunun üzerine Sultan Kanuni, bu isteğe karşı çıkmaz ve kadını huzuruna getirilmesini emreder.

Padişah, kadının isteğini çok merak etmiştir. “Bir kadın benimle ne konuşmak ister? Belki de ihtiyacı vardır” diye düşünür. Yaşlı kadın, Sultanın huzuruna çıkınca hiç beklemeden sıkıntılarını anlatmaya başlar. Evinin soyulduğunu ve bu olaydan padişahın sorumlu olduğunu söyleyerek, şikâyette bulunur. Bütün bu konuşmaları büyük bir sabır içinde dinleyen Kanuni çok hiddetlenir:

-Bana bak kadın, sen niçin bu kadar derin uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın? Diyerek kadını suçlar. Yaşlı kadın gayet sakindir. Çünkü söyleyeceklerini sanki önceden hazırlamıştır. Sonuçta Sultanın karşısında yerinde konuşmalı ve konuşmasına ölçü getirmesi gerekiyordur:

-Padişahım! Kusura bakma, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat uyuyorduk deyince Sultan bu cevap üzerine çok utanır: “Haklısınız!” Diyerek, kadının çalınan mallarının bedelini kendi malından öder.

İşte ölçü budur. Biraz sabır, biraz cesaret insanın kendisine öz güvenini de sağlamaktadır. “Az konuş, çok dinle, çünkü çok konuşmak insanın ruhunu öldürür. Düşünmeden konuşma ve sonuna bakmadan iş yapma!” Demişler.

Eh! Ne diyelim? Daha fazla söz israftır.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları