GEZİ İZİ!

Bundan tam bir yıl önceydi. Taksim, uluslararası arenaya dönmüştü. Yakılmış, yıkılmış, pislenmiş ve yerle bir edilmişti. Milli servete ağır bir darbe vurulmuştu. Tabiri caizse bir zarar fiyaskosunun ülke çapında nefretle kınanmış darbesiydi.
O günlerin İçişleri Bakanı Muammer Güler, 28 Mayıs'tan 2 Haziran'a kadar 67 ilde 235 eylem yapıldığını, bin 730 kişinin gözaltına alındığını, zararın 20 milyonu bulduğunu belirtmişti. Aslında Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkı'nın da içinde bulunduğu alan, çeşitli Osmanlı tebaasına ait mezarlık olarak kullanılmaktaydı.
Bu mezarlıkların üzerine ve yanına 1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası inşa edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra da kışlanın avlusundaki futbol sahası futbol karşılaşmaları için kullanılmayı sürdürdü ve kışla Taksim Stadı adını aldı.
Sonradan İnönü Stadyumu'nun yapılmasıyla kışla bu işlevini kaybetti. Mezarlıklar 1926 yılında sökülmeye başlandı ve parsellenerek özel mülkiyet olarak satıldı. 1930'lu yılların sonunda Fransız mimar Henri Prost'un hazırladığı imar planı doğrultusunda kışla, 1939 yılında yıkıldı.
4 Eylül 1942'de, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün katıldığı resmî açılışla başlayan gezi parkı inşası, 1943 yılında tamamlandı ve İstanbul Belediye Başkanı Lütfü Kırdar tarafından açıldı. Etrafına daha sonra yeni otellerin yapılması ve çevre düzenlemeleriyle, parkın kapladığı alan zamanla azaldı.
16 Eylül 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi oy birliği ile Taksim Yayalaştırma Projesi'ni kabul etti. Bu plan 4 Ocak 2012 tarihinde Anıtlar Kurulu tarafından da onaylandı. Topçu Kışlası'nın 3 katlı olacağı ve yaklaşık 28.900 metrekarelik bir inşaat alanına sahip olacağı açıklandı.
Haziran 2012'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Topçu Kışlası'nın aslına uygun olarak yeniden inşa edileceğini açıkladı. Bu konuda ilk protestolardan birisi 6 Haziran 2012 tarihinde gerçekleşti.
28 Mayıs 2013 tarihinde başbakanın: "İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emrettiğinin neden reddedilmesi gerekiyor?" Sözleri fitili ateşledi deniliyor.
Ardından tencere-tava ve duran adam eylemleri başlıyor, İstanbul’un her tarafında terör estiriliyordu. Boğazından bıçakladıkları Konya İş Adamları (KONSİAD) Başkanı da Konya’ya gelmek isterken ölümle pençeleşiyordu. Bununla da kalmayıp bir takım şöhretlere rant korkusu salarak oraya çekiyorlardı.
Memet Ali Alabora, Ahmet Şık, Nasuh Mahruki, Okan Bayülgen, Erdal Beşikçioğlu, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Can Bonomo, Cem Adrian, Fazıl Say, Sezen Aksu, Levent Üzümcü, Nejat İşler, Duman, Hayko Cepkin, Zeki Demirkubuz, Onur Akay, Demet Evgar, Ayşegül Aldinç, Gonca Vuslateri, Zülâl Kalkandelen, Gürsel Tekin, Şebnem Sönmez, Ege Tanman, Devrim Evin, Gülse Birsel veTuba Büyüküstün gibi ünlü kişiler de sosyal medya üzerinden veya protestoların bazılarına katılarak desteklerini verdiler.
Protestocuların birbirlerini haberdar etmelerinde başta Facebook ve Twitter olmak üzere "sosyal medya"nın önemli bir rolü oldu. #OccupyGezi ve #DirenGeziParki adlı hashtag formatları oluşturuldu. 31 Mayıs günü akşam 16:00’dan itibaren 12 saat içinde konu ile ilgili 3 ana hashtag grubu için 2 milyon tweet atıldı ve ülkesizlerin gezi izi; ülkesine inanların yüreğini derin kazdı.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları