EDEBİYATIMIZDA ARUZ VEZNİ
SEVMİYORUM!
HIRS VE HIRSIZ
Güvenli Araç ödemesi Ertelendi
AKŞENER NEYİ BAŞARDI?
GÜNÜMÜZ SORUNLARINDAN İLETİŞİMSİZLİK
GENÇLİĞİN GELECEĞİ-GELECEĞİN GENÇLİĞİ (TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ)
Dezenformasyonla mücadele ediliyor mu?
Evlilikte Güven
Hardal Tanesi
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
Şiir
Gerçekten ‘fahiş fiyat’ var mı?
İSLAM DÜNYASI NEDEN DÜZELMEZ VE NASIL DÜZELİR? -2-
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
Sokak, toplu taşıma aracı, kütüphane, sınıf ve bunun gibi toplu olarak bulunduğunuz yerlerde yakınınızda bulunan kişilerin konuşmalarını dinlemeyin. Sizi ilgilendirmeyen konuşmalara asla kulak vermeyin.
Evinizin, arabanın kapılarını açıp kapatırken başkalarını rahatsız edecek bir gürültü ve sertlikle kapatmayın. Yanınıza yaşlılar geldiğinde eğer oturuyorsanız kalkmak, hem görgülü hem de ince düşünceli, zarif bir harekettir.
İtici konular hakkında konuşmayın, bu tip konular açmayın. İnsanların hoşlanmadığını bile bile böyle konulan anlatmaya devam etmeyin. Düşünemeyip bir anda söze başlamış olsanız bile, karşı tarafın tepkisinden rahatsızlığını anlayıp başka bir konuya geçin.
Düşünerek konuşmak, böyle hatalara düşmemek için izlenecek en iyi yollardan birisidir. Başkalarının hata, kusur ve yanlışları üzerine iğneleyici sözlerle uyanda bulunmayın. Söylemek istediğiniz bir şey varsa düz ve samimi bir şekilde söyleyin.
Herkese rast gele öğüt vermeye kalkışmayın. Bir eleştiri yapacaksanız o kişiyle samimiyet derecenizi ve yakınlığınızı göz önünde bulundurun. Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
- Tadı nasıl? diye soran yaşlı adama öfkeyle:
- Acı, diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- Tadı nasıl?'
- Ferahlatıcı, diye cevap verdi genç çırak.
- Tuzun tadını aldın mı? diye sordu yaşlı adam. 'Hayır' diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
- Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.
Selam ve dua ile…
GÖRÜNÜŞE ALDANMA!
ÖZGÜRLÜK TEMEL İHTİYAÇTIR!
KURTLAR SOFRASI -2
KURTLAR SOFRASI -1
ADI SİGARA!
ARKASI YARINLARDA BIRAKTIK DÜNÜ -3
ARKASI YARINLARDA BIRAKTIK DÜNÜ -2
AYA, AYAK BASMAK!
SİHİRLİ DÜNYA SİNEMA!
BAŞKA DİNLERDEN KARIŞMIŞ İNANÇLAR -3