GÜNAHIN UĞURSUZLUĞU!

Yüreğinde Allah korkusunu taşıyan hiç kimse, hiçbir canlıya kötülük yapamaz. Bu dünyanın servetini, parasını, zenginliğini kendimize kurtarıcı olarak görmeyelim. Bunlar sadece araçtır. Bir gün büyük mahkemeye çağrıldığımızda, bizleri ilk önce bu paralarımız terkeder.
Bu dünyanın bir diğer zenginliği ise; eşimiz, dostlarımız ve akrabalarımızdır. Buna da aldanmayın! Vefat edince mezara kadar gelirler, birkaç damla gözyaşı bıraktıktan sonra terk edip giderler. Demek ki bunlar da bir araçmış.
Peki, bu dünyada neyimize güveneceğiz? Kimiz ki? Ne sıcağa, ne de soğuğa dayanabiliyoruz. Öylesine zayıfız ki, hayatın her şeyinden şikâyetçi oluyoruz. Güzelliğimiz bile, yaşlandığımız da suratımıza çarpılıyor.
Zekâmız ise, ihtiyarlıkta başımıza bela... Hayatın çilesi bitmez. Bir lokmayı bile çiğnemeden yutamıyorsunuz. Kim der ki huzurluyum diye? Kimse kendini kandırmasın. Madem öyle, bunca sıkıntı niye yaşansın?
Ölelim daha iyi diyesi mi gelir insanın? Hayır. Yeis yani umutsuzluk, insan için zaten ölümdür, üstelik küfürdür. Hayatı güzelleştirmenin yolu gayet basit ve açıktır. İnsan o zaman işte mutludur. Yani derdini sevdiği, şükrettiği zaman...
Bir diğeri de iyilik yapmaktır. Gerçek dost işte bu iyiliktir. Bizden evvel, hâkimin huzuruna çıkar, lehimizde konuşur ve bizi kurtarmaya çalışır. İşte bu mübarek geceler ve günler bizler için en iyi fırsatlardır.
Biliyor musunuz?
Günahın uğursuzluğu yani zararı, onu işleyene ulaştığı gibi, diğer mahlûkata da ulaşır da, hepsi ona lanet ederler. Üstelik akılda kusur ve bozukluk meydana gelir. Yeryüzünde bile bir takım bozukluk meydana gelebileceğini Rabbimiz söylüyor. Su, hava, mahsul ve meyveler eksilmeye başlar diyor.
Bundan da anlaşılıyor ki, günden güne devamlı artan bereketsizlik, bizlerin hata ve günahlarımızın neticesidir. Cenabı Hak basiretimizi açsın, başka ne diyelim? Efendim bir sonraki güne kadar Allah'a emanet olun. Yar ve yardımınız olsun Rabbim!    Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları