HADDİNİ AŞAN KISKANÇLIK -2

Adam yığıldı olduğu yere yanlış duymuş olabilir miydi? Kesin sevgilisi dövdü" dedi içinden gitmekle gitmemek arasında bocaladı birden sonra "gidip yüzüne tükürmeliyim “diye düşündü. Fırlayıp çıktı sokağa attığı adımların sesini duyuyordu sadece koştu, koştu...
    
Hastaneye ulaştığında nefesi tıkanmıştı. Danışmadan eşinin kaldığı odanın numarasını öğrendi artık biliyordu ki anlatılan doğruydu eşi yaralıydı ama neden? Merdivenleri nasıl çıktığını hatırlamıyordu. Kapıya geldiğinde doktorları gördü. Kendisini tanıttı ve eşini görmek istediğini söyledi.

Doktorlardan birisi başını öne eğdi "başınız sağ olsun eşinizi kurtaramadık dedi adam aldatılmışlığın acısıyla mı yoksa sevdiği için mi bilinmez, bakamadı eşinin yüzüne son kez cenaze işlemlerini bile eşinin ailesine bıraktı.

Aradan 10 gün geçmişti adam iyiden iyiye yıpranmış, çökmüş, sanki hayattan elini eteğini çekmişti devamlı duvarda asılı duran karta bakıyordu o arada kapı çaldı. Genç bir kurye, büyük bir paket bıraktı kapının önüne.

Gülümseyerek "doğum gününüz kutlu olsun efendim eşiniz 10 gün önce ayırdı hediyenizi ve bugün için size teslim etmemizi tembihledi. Çok şanslısınız beyefendi dedi ve çıkıp gitti ne yapmalıydı bilmiyordu adam.

Açtı kutuyu elleri titreyerek bir kazak vardı en üstte "çok beğenmiştin bu kazağı ama bana elbise alabilmek için vazgeçmiştin bundan güle güle kullan aşkım" yazılı bir kâğıt iliştirilmişti bir paket daha vardı kutuda açtı...

Saatti bu…

Yine bir yazı: "eve geleceğin zamanlar, geç kaldığın her dakika ölüm gibiydi. Umarım artık geç kalmazsın" en altta da bir kart vardı. Sanki sonunu biliyormuş gibiydi yazdıkları "son olacak belki, belki de hep yanında, hep birlikte kutlayacağız. Bizli nice yıllara aşkım"

Genç kadın, eşi için seçtiği hediyeleri, doğum gününde teslim edilmek üzere bırakmıştı mağazaya dönüşte şarjı bittiği için telefonu kapanmıştı. Yolun karşısındaki kulübeden eşini aramak istemişti merak etmesin diye ama hızla gelen arabayı fark edememişti...

Hikâyemiz burada sona erdi. Demek ki hayat çok kısa… İnsanları denemek, sınamak, şüphelenmek, yargısız infaz etmek için çok kısa… Zaten son pişmanlık fayda vermiyor çünkü giden geri gelmiyor. Diyelim ki aldatmak ve aldatılmak gerçek ama boşanmak ta hak…

Neden boşanmak yerine öldürmek tercih edilir anlamış değilim! Erkeklik gururu, kadınlık gururu hangi hayatı kurtarmış? Kime ne faydası olmuş. Biz desinlere mi yaşıyoruz? Bize ne el âlemin söyledikleri? Bırakın o el âlem önce kendi sıkıntılarına baksın.

Haksızsam, “haksızsın” deyin lütfen!

Selam ve dua ile…
 


Yazarın Diğer Yazıları