HAFTALAR!

Efendim! Mayıs ayına girdiğimiz bu ilk günde kutlanması gereken o kadar çok haftalar vardır ki hangi birini saysam veya anlatsam bilemiyorum! Ama yine de bu önemli haftaların kutlamalarını gerçekleştiren ya da kimleri ilgilendiriyorsa onları kutlamadan geçemeyeceğim. Kutlu olsun!
28 Nisan - 4 Mayıs Kardeşlik Haftası…
Mayıs Ayının İlk Haftası Bilişim Haftası…
Mayıs Ayının İlk Haftası Trafik ve İlk Yardım Haftası…
Mayıs Ayının II. Haftası    Vakıflar Haftası…
1 - 7 Mayıs Karayolu Güvenliği Haftası…
4 - 10 Mayıs İş Güvenliği Haftası…
Şimdi bunları böyle sıralayınca hemen aklıma Cuma hutbeleri geldi. Hani bir zamanlar hutbeler bu haftaların önemine göre hazırlanıyordu ya, yine öylemi doğusu takip edemiyorum! Kusura bakmasınlar ama hocalarımız hutbeleri o kadar çok uzatıyorlar ki, ilk cümleden sonrası serap misali…
Etrafıma bakıyorum birçok kişi resmen uyuyor. Uyuyan kişiye şöyle bir parmağının ucuyla temas edecek olsam, din kardeşimin gözleri çakmak çakmak… Allah hepimizi affetsin adeta cumazede… Valla artık bunu denemeye cesaretimde yok!
Aslında o kadar çok önemli konularımız var ki konuşacak ve anlatacak… Mesela bu mübarek mekânlara gelen kardeşlerimizin sayısı hatırı sayılır şekilde çok diye düşünüyorum! Kaldı ki bunlardan birisi de benim!
Neden mi?
Çünkü hepimiz Müslüman olan ebeveynlerimizin dini üzere geleneksel inanıyoruz da ondan…
Bilmem gereken namaz bahsi, abdest bahsi, özellikle iman bahsi çokça anlatılmalı… Hem vahyi hem ilmi… Pratiği ile birlikte önemi anlatılmalı… Zira bizi Müslüman olmayanlardan ayıran tek özellik namaz ve iman değil midir?
Son zamanlarda adeta kâbus haline gelen madde bağımlısı gençler var ki, içler acısı! Onlar korkulacak ya da acınacak kimseler değil… Yardım eli uzatılacak kişiler… Asıl hutbenin, nasihatin verilmesi gereken konular…
Siz kaçarsanız, onlar gelir… Siz korkarsanız onlar cesur olur… Siz yılarsanız, onlar yıldırır… Siz nefret ederseniz onlar düşman olur… Siz ilgisiz kalırsanız, onlar gelir evladınızı bulur. Onları tedavi ettirip topluma kazandırmazsak; hırsızlığı, gaspı, tecavüzü, cinayeti her daim ensemizde hissederiz!
İşte toplumun kanayan yarası… Terörden, teröristlerden çok daha derin izler bırakan bir yara… Bu satırları okurken bana kızmıyorsunuz değil mi? İnanın ne isteyerek yazıyorum ne de zevk alıyorum! Ama hayatımızın acı gerçekleri bunlar!
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları