HAYAT BİR MUCİZEDİR

Tüm yaratılmışların hayatları birbirlerine asla benzemez. Bitkilerin hayatı ile hayvanların hayatı; hayvanların hayatı ile insanların hayatı birbirlerinden farklıdır. Hayat fonksiyonları farklılık arzeder. Bitkiler de diridirler, doğar, yer, içer, büyür, ürer ve nihayet ölürler. 
 
Bitkiler durumlarına göre bilgileri de vardır; kendilerine yarayan şeyleri yaramayanlardan ayırt edebilirler. Ancak kendi hayatlarından daha yüksek ve daha kudretli bir hayata sahip varlıklardan haberleri olmaz. 
 
Hayvanların hayatı, bitkilerin hayatından daha ileridir. Hayvanlar fazladan olarak görür, işitir ve uzak yerlere hareket ederler. İnsanların hayatı ise, hayvanların hayatından da ileridir; onlarınkine ilaveten düşünür ve değerlendirme yaparlar, mükellef olmalarının sebebi de budur.
 
Bazılarımıza göre her yer karanlık! Hayat felaket ağır bir yük ve her gün biraz daha beterleşiyor! Zaten her gün, her şey biraz daha kötüye gidiyor! Nokta kadar bir umut ışığı bile yok! Oysa hayatta olan için umut ışığı hep vardır. 
 
Tabii bu umudu sadece arayanlar görür. Aramayanlar ıskalar… Zaten umutsuzluk bir yeistir. Umut ışığı hep var da, bize arayıp bulmak kalıyor. Dünya kolay kolay kendini vermez insana. Hayat yolu inişli yokuşludur. 
 
Kimi gün aktır, kimi gün kara; kimi gecedir, kimi gündüz; kimi kıştır, kimi yaz; kimi zaman hayat güzeldir, kimi zaman çirkin; kimi zaman güldür hayat, kimi zaman dikendir! Acılarla mutluluklar iç içe yaşanır. 
 
Bazen aynı gün mutlulukla mutsuzluktan birlikte yaşarız. Mutlulukla mutsuzluk arasında gel-git kurarız. Bazen birkaç dakikada havamız değişir. Neşeden kedere yahut mutsuzluktan mutluluğa geçeriz.
 
Hayat çok kez diken tarlası ama pekâlâ diken tarlasında "Gülü arayan insan" olabilirsiniz. Yaşam yolunu yürürken belki dikenler ayaklarınıza batacak, hayatın bazı bazı dikenleri ise belki yüreğinize batıp yüreğinizi kanatacak. Bu durumda sadece güle ulaşma azminiz acılarınızı hafifletebilir. 
 
Dikenlere kilitlenmek yerine güle kilitlenin. O zaman hayatın dikenlerini daha az hissedersiniz. Zaten hayatta en çok aranan şey güzellik, sağlık ve sevgi değil midir? Yani şerefle bitirilmesi gereken en ağır vazifedir hayat...
 
Hayatımızın kadrini bilelim. Onu kötü yollarda heba etmeyelim. Karanlık bir işten aydınlık bir hayat doğmaz. Başkalarının hayatlarına güneş saçanların, kendi hayatları da nurlanmaz mı? Yok, hadislere ibret gözüyle bakmıyorsak, hayatın ne manası kalır?
 
Hayat, ilk solukla başlar, son solukla biter. Unutmayalım ki hayat, çalışkanları başının tacı yapar, tembellikse geleceği zehirden de acı yapar. Herkes kendine yakışanı yapmalı ve halimize şükretmeliyiz. 
 
Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları