HAYATA DAİR -3

Adalet ancak hakikatten, saadet ise yine adaletten doğabilir. Fakat geciken adalet insanları ihtiyatlı olmaya veya suçları çoğaltmaya yarayacaktır. Çünkü tedbirli olmak düşmanların varlığından kaynaklanır

Bilinen bir gerçek sabırlı insanın öfkesinden sakınmaktır. Para, ihtiras, ihanet ve bir yığın suçların işlendiği, vicdanların köreldiği, çıkarların ayyuka çıktığı bir ortamda; maneviyatın insanlar ne kadar önem taşıdığı bir kez daha anlaşılmaktadır.

İnsanların kötüsü iyiliği kötülükle, insanların en iyisi kötülüğü iyilikle karşılar. O bilir ki, yalanın ipi kısadır. Bir takım çıkar ve unvan için çeşitli desiselere girenlerin sonu, gerçeklerle buluşmaktır.

Bunlara merhamet etmek, onlara fenalık etmek olur. Çünkü güneşe bakan gölgeleri göremez. Haset ve kıskanç olur.  Oysa ateş odunları nasıl yiyip bitirirse, haset de insanın iyiliklerini öylece yer bitirir.

İnanç kaybolup, şeref öldü mü, insanda yok olur. Eğer büyük hırslar güdülmeseydi, küçük şeylerde pekâlâ insanları mesut kılabilirdi. Büyük insan diplomalı olan değil, istediği her şeyi başkalarının hakkını çiğnemeden elde edebilendir.

Dünyada gerçekten tehlikeli iki sınıf vardır: Bunlardan biri yarı aydınlardır ki, uygarlığın yarısını onlar mahveder. Diğeri tam aydınlardır, işte dünyayı allak, bullak edenler de bunlardır. Onlar hem zalimdir, hem de düşmanlığını gizleyenlerdir.

Sinsi politikanın kilometrelerce uzak yerlerden gelerek bir ülkenin iç huzuruna nasıl tahakküm kurduğunu ve savaş yüzünden dağılan halkın dağlarda nasıl eşkıya olabileceği bilinen bir gerçektir.     Tarihini ve düşmanını bilmeyen bir milletin, kolayca yok olacağı gün gibi aşikârdır. Çünkü zehir balla, sevgi de düşmanlıkla beraber gelir.

Tahsil ancak hayatın gerçeklerini kavramaktır. Ona ulaşmasa da hayatının sonuna kadar bu azimle gayret sarfetmelidir. Çünkü sevgi de, dayanışma da bu azmin içerisindedir. Bütün insanların tek sloganı vardır, o da barıştır.

Barışın varlığı da bir gerçektir. Ancak, okul gibidir, eğitimden geçer. Bir ülkede kölelikte olsa, baskı rejimi de olsa... Ancak inançsız bir toplum, düşmanlarını sevindirecek şekilde yaşar, ne barışı düşünür, ne de gayesini.

Oysa imanın karşısında tabiatın sesi kesilir.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları