İDRAK ESPRİLERİ -4

Misafir…
    
Bir kimse devesine binerek bir zata misafir gitse, gittiği yerde kendisi karşılanıp eve dâvet edilir, devesi ise ağıla alınır. Deve eve giremez. Fakat ahırda sahibinden dolayı büyük bir ihtimam ve bakım görür. Deveye yapılan bu bakım ve ihtimam da bir cihette misafire yapılmış demektir ve onun ayrıca teşekkürünü mucip olur.

Bizler de bu dünyaya misafir olarak gelmiş bulunuyoruz. Diğer hayvanat ise bizim devemiz mesabesindedir. Cenâb-ı Hak, bütün hayvanları bir cihette bizim için bakıp besliyor ve terbiye ediyor. Bu bakım ve terbiyeden dolayı da ayrıca hâmd ve şükürde bulunmamız lâzım gelmektedir.

Şeref…
 
Çocukluğunda anne ve babasını kaybetmiş ve onların yüzünü hiç görmemiş bir kimseye, senin ebeveynin yok ve sen bu dünyaya kendi kendine geldin, denilse, bu söz o adamı katiyen tatmin etmeyeceği gibi, aynı zamanda ona büyük bir hakaret sayılacak ve o şahıs ise ebeveyninin kim olduğunu öğreninceye kadar rahat etmeyecektir.

Bilindiği gibi, insanın dünyaya gelmesinde ebeveyn sadece birer sebeptir. Bu sebeplerin inkârı bir kimse için büyük bir hakaret addedilirse, müsebbibü'1-esbab olan Kadir-i Zülcelâl'irı inkârına giden adamlar kendilerini ne derece büyük bir zillete düşürüyorlar, kıyas ediniz.

İnsan için en büyük şeref, Allah'a (C.C.) kul olma ve bunu idrak etme keyfiyetidir. Bir adama kimin oğlu olduğu sorulduğunda, şayet o adamın amcası babasına nazaran daha meşhur bir kimse ise, onun vereceği cevap, falan zatın yeğeniyim, şeklinde olacaktır. Bu cevap, intisaptaki şerefi takdir etmenin bir ifadesidir.

Bir insan, amcasının şerefiyle iftihar eder ve ona intisap ile şereflenmek isterse, Hâlik-ı Küll-i şey olan Hâkim- i Ezeliye iman ile intisap eden kimselerin ne derece şeref kazandıklarını kıyas ediniz.
Bu şereften istifade etmemek aklın kârı değildir.

İnsan…

Topkapı Sarayı'nı her gün binlerce insan ziyaret etmekte... Bir tek gün olsun, bu sarayın kapısından içeriye bir devenin girdiği ve boynunu uzatarak antika eserleri temaşa ettiği görülmüş müdür? Zira deve, antika eserlerden anlamaz. Onun anlayacağı şey, Topkapı Sarayı'nın bahçesinde otlamaktır.

Topkapı Sarayı kâinata misaldir. Bu saray, insanlar için yapıldığına göre, hakiki insan; bu sarayı temaşa ve tefekkür edebilen, yaptığı temaşa ve tefekkürden dolayı şahikalara yükselebilen insandır. Yoksa sadece dünyevi maişeti ve zevkleri peşinde koşan insanın, bu kâinat sarayının bahçesinde otlayan develerden pek farkı kalır mı?

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları