İYİLİK İNSANLIKTIR

İyilikler, insanoğlunun kendi anlayışında olan bir karakter gelişimidir. Bu, ya fıtridir ya da İslami ahlaktır. Ne iyilik eskir ne de kötülük unutulur insan hafızasında… Ama bilinmelidir ki, iyilik gibi âlemde sermaye olmaz.

Hani derler ya “sen iyi olursan herkes iyidir” diye… Bazen öyle olmuyor. Sen ne kadar iyi niyetli olsan da, karşılığı çoğu kez umduğun gibi olmuyor. Neden böyle oluyor? Diye kendinize sorarsanız içinden çıkamazsınız. Nasıl olsa dünyada kötü çok… En iyisi iyiler arasına bir ilave yapmak daha iyi olmaz mı?

Somorset Maughou’nun “İyiliğe tabi olarak, tıpkı çiçeklerin koku saçtıkları gibi yapmazsanız, iyilikten ne çıkar?” Dediği gibi… Kötülük pis kokar ama iyiliklerin ta uzaktan gelir mis kokuları… Yine de şuna çok dikkat etmek gerek… Adamın iyisi ile kötüsünü bir tutmamalı. Çünkü bu eşitlik iyileri iyilikten soğutur, kötülerin de kötülüğe eğilimini artırır.

İyi olmaktan kim zarar görmüş ki? Allah hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmıyor çünkü… Hastanenin başhekimi amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Yurt dışında tedavisi mümkün olabilirdi ama tüm hekim arkadaşları onun yolculuğa dayanamayacağı konusunda hemfikirdi. Çaresiz bir mucize bekliyordu herkes.

Derken nereden haber aldığı bilinmeyen genç bir hekim geldi ve onu iyi edebileceğim söyledi. Ameliyat başarıyla sonuçlanmış, başhekim de narkozun etkisinden kurtulmaya başlamışa. Ancak bir babanın evladına gösterebileceği muhabbet ve sevgiyle genç doktorun elini avucunun içine alarak konuşmaya başladı;

"Allah razı olsun evlat. Sen bana narkoz vurduğunda etkisini gösterinceye kadar, bir zamanlar tıpkı benim de senin gibi genç bir asistan iken yaptığım bir iyilik geldi aklıma. Bir anne gelmişti hastaneye.

Doğum yapmak üzereydi. Ultrasonda çocuğun iki bacağının da sakat olduğunu görünce, onun böyle yaşamasındansa ölmesinin daha iyi olacağını düşünmüştüm. Ama kalp atışlarını duyunca dayanamadım ve doğmasına karar verdim.

Sağlıklı nüfus planlaması bahanesiyle birçok cana kıyan sistemin inadına iki bacağı sakat olan o çocuğun yaşamasına vesile oldum. Allah gerçekten hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmıyor yavrum. İnşallah bana yaptığın bu iyiliğin de karşılığım görürsün."

Genç doktor yaşlı başhekimin gözlerine ancak bir evladın bakabileceği muhabbetle bakarak, yine aynı şefkatle elini başhekimin elinden usulca çeker. Pantolonunun paçalarım sıyırarak dizlerinden aşağısı protez olan iki bacağını göstererek;

"Evet efendim. Allah hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmıyor. Kurtardığınız o çocuk bendim"

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları