İYİLİKLER SANA YAKIŞIR -1

Şu hayat şartlarında iyilik yapmak cidden zorlaştı. İyilerde, iyiliklerde çok fazla ama şöyle başımızı kaldırıp ta bunları göremiyoruz. Ne yazık ki insanlar, iyiliklerden öte macera, aksiyon, dedikodu vs. faydasız bilgi veya programlara önem verir oldu.

Aslında şu televizyonlardaki dizileri, sinema filmlerini ya da bir takım dedikodu-magazin programları yerine hep iyilikleri örneklendiren çalışmalar olsa beynimize, normal günlük yaşantımıza diğer bir ifadeyle gündemimize oturacak ta… Yok işte…

İnsanların rahat, mutlu varlıklı günlerinde etrafında birçok arkadaşı, dostu olur. Ancak gerçek dost kişinin mutsuz, çaresiz, varlığını kaybettiği zamanlarda hiçbir çıkar beklemeden onun yanında olan ona destek çıkan kişidir. İyi dost kara günde belli olmaz mı? Boşuna mı söylenmiş bu söz?

İyi işler çıkarın da bırakın altı ayda çıksın. Yeter ki iyi olsun, kaliteli olsun. Olsun ki, dost edinin… İş sahibi iseniz müşterinizin ayağı alışsın. Acele ile araştırmadan kısa sürede yapılan işler hatalı olur. Bu hatayı gidermekte daha çok zamana, emeğe ve maliyete yol açar. Ne demişler? “No panic”

Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Bir kimse başkasına iyi öğüt verebilir ama iyi ad, ün veremez. Bunu ancak kişinin kendisi kazanabilir. Kişinin kazanabilmesi içinde bir takım beceri ve yetenekleri olması gerekir. Başkasından nasihat almak her zaman güzeldir. Sözümüz yok ama bu nasihatleri de iyi değerlendirmek gerekir.
 
Merak etmeyin! Sonunda iyi olacak hastanın ayağına hekim gelir. Yeter ki ye'se düşmeyin! Yeter ki acele karar vermeyin! Yeter ki panik yapmayın! Bazen hiç beklenilmeyen bir durumda, arka arkaya gelen imkânlar, zor durumda olan kişinin sorunlarına çare olur. Başarısızlıklarını başarıya dönüştürür.

Söz iyilikten açılmışken, iyilik üzerine devam edelim. Derler ki “İyi evlât babayı vezir, kötü evlât rezil eder” Doğrudur da… Babaya ün kazandıran da, el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de evlâtlarının tutumudur.

Baba, akıllı, şerefli evladıyla övünür. Kötü, şerefsiz evlâdından da utanır. Çocuğunun göstermiş olduğu doğru ve dürüst davranışlarıyla aile mutlu olur ve çevresine karşı övünür. Ancak çocuğu kötü huylu olan, ölçüsüz davranışlar sergileyen aile mutsuz olur ve çevresine karşı utanç duyar.

Yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse, o iyi bir insandır, denilir. Bu söz ne kadar gerçektir tartışılır. Zira kötü insanda çıkıp gelebilir ama böyle durumlarda da “İti an, çomağı eline al” diye ifade değişir.

Gelen kişinin gönlünü hoş tutmak için “iyi insan sözünün üstüne gelir” diye hitap edildiği de bilinen vakıalardır. İyi insan sözünün üstüne mi gelir yoksa o anda gerekli olduğundan mıdır bilinmez.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları