KAZANMAK YA DA KAYBETMEK

Siz kazanıyorsunuz. Ya da kazandığınızı zannediyorsunuz. Bir sitem çizgisinde yürüdüğünüz zaman; hayatın bu karmakarışık düzeni içerisinde bir koşuşturmacayla aldatıyorsunuz kendinizi…

Oysa hayatın değerinin büyüklüğü, kısa oluşundadır. Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görevin de hayat olduğunu, aklımızdan çıkarmadığınız sürece de aldanmayacağınızı bilirsiniz.

Aydınlık sandığınız hayatı, aslen yüreğinizle karartıyorsunuz. Sizler, karanlık gecelerinizi hayatınıza parsellediğinizin farkında mısınız bilmem! Oysa yürekten aydınlatılmış bir hayat var. Keşke, uçan kuşun gölgesi gibi uçup giden hayatı görebilmeyi bir an deneyebilseydiniz!    

Sabah evinizden çıktığınız vakit güneşle karşılaşmanın ne demek olduğunu bilseydiniz! Kâinatın yanağına bir merhaba kondurup, günün ilk şarkısını, kuşların cıvıltısıyla söyleyebilseydiniz!

Hayat bize haykırıyor: “Ben çalışan insanların kulların, çırpınan kanatların, hakikat uğrunda didinen kafaların yardımcısıyım” diye...

Özgürlüğün gökyüzünde değil, yüreklerde olduğunu idrak edebilseydiniz! Ne kadar gerçek olduğunuzun farkına varıp güzelliklerin farkında olmanın ayrıcalığını yaşayabilseydiniz. Aşkların en güzeli adına; kendinizi köhne zindanlara hapsedip, demir parmaklıklar arasından neyi seyrediyorsunuz? Hep dumanlar arkasında, özlemleri, sevgileri, yaşanılası güzellikleri seyretmekle geçer mi zaman? Şöyle bir dinleyin kendinizi…

Bozulmuş bağlara nasılda döndüğünüzü bir görün. Kendi yalnızlığınızda, nasılda iliklerinize kadar kuruduğunuza bir bakın. Kulaklarınız yüreğinizin şarkısına nasılda kapalı, diliniz sevgiye dair sözlere nasılda kilitli! Ayaklarınız, beyninize neden bu kadar itaatkâr?

Bir gün yüreğiniz, size isyan edecektir. Özgürce uçup sevda okyanuslarına dalmak isteyecektir ve siz iki parça olacaksınız. Yüreğiniz gitmek istediği yerde bu iki parça size komuta edecek...

Ya kazanmak, ya da kaybetmek!  

Bu iki işlemin sonucu bir heves ürünüdür. Hırsa dönüşmedikçe sorun çıkmaz. Ama dönüşürse, sinek gibi balda kalır ve bir daha kurtulamaz. Oysa hayat bir ayna gibidir. Sen ona gülersen, o da sana gülecektir. Bir köprüye benzeyen hayatın üzerinden kimler geçmedi ki?

Peki, ya dönen?
Peki, ya geriye kalan?
Ya kazanmak, ya da kaybetmek!  

(Bazen hayatın anlamı sevdiğinizin tertemiz yüreğinde anlamlaşır.)

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları