KEŞKE!

Can Dündar diyor ki: “Keşke'leriniz, 'iyi ki'lerden çoksa... Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz 'keşke' diye nemlenmesin...”

İnsanımızın çaresiz kaldığı bir anında başvurabileceği tek kelime “keşke”… Hatalara, günahlara, umutsuzluğa ve yenilmişliğe karşı bir dönüm noktası olur hep… Ama birazcık üzeri küllendiğinde, keşke öncesine yeniden döner insanoğlu…

İmtihana tabi olan insan, öyle bir ince elekten geçiyor ki, insanın “keşke” demesi bile başlı başına bir sorun teşkil ediyor. Nitekim Peygamberimiz (sav) insanları uyarıyor: Sakın! 'Keşke' demeyin!  

Efendim! Derler ki: “Eğerle, meğer evlenmiş olsalardı, bu ikisinden keşke doğardı”.

Ne kadar da doğru değil mi? Eğer şöyle yapsaydım, meğer şöyleymiş… Dım, miş gırla gider lafın arasında… Sonra da nihai sonuca varılır: “Keşke öyle yapmasaymışım… Keşke şöyle deseydim!”

Sebeplerin oluşturduğu nedenler üzerinde birazcık düşündüğümüz zaman, şayet inanıyorsak karşımıza çıkacak olan husus gayet açıktır. İlaç almadan iyileşmeyi düşünmek yanlıştır. Zira tedbir bizden takdir Rabbimizden olacaktır.

Çareyi gücümüz dairesinde arayalım ama gücümüzü zorlayan sınırlarda Rabbimize başvurmak en doğrusudur. Şair ne güzel söylemiş: “Allah’a dayan, sa'ye sarıl, hikmete ram ol/Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”

Hz. Musa’nın ağrıyan dişine Rabbimiz yol gösterir. Filanca yerde bir bitkiyi kullan diye… Hz. Musa denileni yapar ve dişi iyileşir. Daha sonra dişi tekrar ağrımaya başlar. Rabbinden öğrendiği o yola tekrar başvurduğunda bir türlü ağrı kesilmez.

Hz. Musa, Rabbine tekrar niyazda bulunduğunda aldığı cevap: “Sen şifayı önce bende aradın ama sonra bitkinin kendisine müracaat ettin. O nedenle şifayı bende arasaydın yine iyileşirdin!” Oldu.

Çareler belki umduğumuzdan daha fazladır. Sebepler, sorunlara çözüm olsa da öncelikle Rabbimizin izniyle bir arayış içerisine girmek zorunluluğumuz vardır, Sonra keşkilerin dipsiz kuyusundan çıkmamız mümkün olabilir mi?

Kurtubî’nin de ifade ettiği gibi, “eğer/keşke” cümlelerinin kullanılmasını uygun görmeyen hadisin verdiği ders şudur: Maziye/geçmişte olmuş hadiselere kader penceresinden bakmak, Allah’ın emrine teslim olmak, kadere rıza göstermek, vukua gelmiş olan olumsuzluklara bakıp aşırı üzüntüye kapılmamak gerekir.

Bu teslimiyeti göstermeyip de “eğer/keşke..”lerle olanları değerlendirmeye çalışanlara şeytan müdahale edecek ve onları imkânsız temenni ve kuruntularla hüzne boğacak ve Allah’a karşı olan teslimiyetini kırmaya çalışacaktır.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları