KISACA NATO -2

Türkiye'nin NATO'ya giriş öyküsü çok eskilere gider. Osmanlı'nın kendini Rusya'ya karşı savunmak istemesi, İngiltere'nin de Osmanlı'ya destek çıkması ile başlar. Yakın bir tarih söylersek Atatürk'ün ölümünden sonra, 2. Dünya Savaşı'nın hemen öncesidir (1939). Osmanlı Devleti ile Almanya'nın yakınlığı bilinir.

1. Dünya Savaşı sırasında çok içli dışlı olmuşlardı. Bu etki ile Almanya'da Hitler ve faşizm yükselirken - zamanında Atatürk çıkacak savaşta Almanların yenileceğini söylediği halde- Türkiye Almanya'ya sempati duydu. Ancak savaş çıkınca doğru bir hareketle tarafsız kalmaya çalıştı.

Fakat ilişkiler devam ediyordu. Bu arada iki ülke arasında çok sayıda yazışma yapıldı. Ülkede Almanya'nın birçok destekçisi vardı ama bir yandan da Almanya'nın saldırıma olasılığına karşı gücü yettiği kadar hazırlık yapılıyordu. Almanya Trakya sınırına dayandı ama geçmedi.

Savaşın sonuna doğru Almanya'nın yenileceği anlaşılınca Türkiye hızlı bir manevra yaparak Almanya'dan uzaklaşmaya çalıştı. İngiltere Fransa ve ABD Almanya'ya savaş ilan etmeyen ülkelerin Birleşmiş Milletler'e üye olamayacağını bildirdi. (O zamanlar Birleşmiş Milletler yoktu). Bunun üzerine savaşın sonunda Türkiye Almanya'ya savaş ilan etti ama zaten savaş bitmişti (1945).

Ancak Almanya'nın yenilmesi ve Sovyetler Birliği'nin Almanya'ya girmesiyle Alman arşivleri ve bu arada Türkiye ile olan yazışmalar Sovyetlerin eline geçti. O zamana kadar Türkiye'ye karşı ılımlı olan Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'nin tavrı değişti. Romanya'ya Türkiye'ye saldırmak üzere asker yığdılar. Stalin Türkiye'den boğazlarda üs, ayrıca Kars ve Ardahan'ı istedi.

Bu sıralarda 1947'de ABD ile soğuk savaş başlamıştı. Türkiye Birleşmiş Milletlere üye oldu. Biraz zaman kazandı ama bu yetmedi. 1949'da kurulan NATO'ya girmek istedi. Onun üyesi İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Belçika, Sovyetler Birliğinden korktukları için Türkiye'nin üyeliğine itiraz ettiler. Bir gecikme oldu. Türkiye Eylül, Ekim 1950'de Kore Savaşı'na katıldı. Buna katılmasının nedeni NATO'ya kabul edilebilmek içindi.

Böylece Türkiye kendisini bir anda hiç ilgisi olmayan bir yerde ve ülkede savaşır buldu. Savaşa katılmanın sonucu olarak Türkiye 1952'de NATO üyeliğine kabul edildi.. Bu süreç içinde Türkiye'de iktidar değişmiş ama politika değişmemişti. Yani NATO'ya giriş CHP zamanında alınmış bir karardı. O nedenle hiç kimse karara itiraz etmedi.

10 Mayıs 1954'te yapılan 20 maddelik anlaşmaya göre Türk topraklarında ABD'nin üs kurması, asker bulundurması kabul edildi. 1966'da üslerin sayısı 112 idi. Kapladığı alan 35 km2 idi ve buraya T.C. bakanları dâhil izinsiz girmek yasaktı. 1976'da ve 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yapılan antlaşmalarla 12 üssün NATO adına ABD tarafından kullanılması kabul edildi. Bu antlaşmalar halen yürürlüktedir. Sonuç olarak CHP, DP ve Stalin'in katkılarıyla bugüne gelindi.

Notlar: Sovyetlerin toprak talebi söylenti gibi dolaşıyordu. Bu konuşmalar Stalin ve İngilizlerin Rusya elçisi arasında geçmişti. 30 Mayıs 1953'te Sovyetler Birliği böyle bir taleplerinin olmadığını resmen bildirdi. Ama artık Türkiye NATO üyesi olmuştu.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları