KUL KUSURSUZ OLMAZ

İnsanın düşünüşünde ve günlük işlerinde yaptığı, ahlaka, topluma, inançlara göre bir takım yanlış hareketlerin tamamı suçtur. Suçlar çoğu kez dikkatsizlik yüzünden de işlenir. Buna hata dense de halkın nazarında bir suçtur.

Suçu genelde toplum hazırlar ve aynı toplum da bu suç u işleyerek suçlu olur. Suçluluk, toplumdaki düzensizlikten doğar. Suç işleyen insan, bu düzensizliğin kurbanıdır. Hırsızlık, bir suçtur. Her insan, hırsızlığın kötü, bağışlanmayacak bir suç olduğunu bilir.

Bile bile de hırsızlık yapanlar vardır. Yiyecek ekmeği, ekmek alacak parası yoktur. Para kazanıp karnını doyurmak için çalmadık kapı bırakmaz, iş arar. Çaldığı kapıların yüzüne kapanması karşısında çaresiz kalan bu insan, acından ölecek değil ya istenmese de, hırsızlığa, yönelmek zorunda kalır...

Adam, küçük bir memurdur, maaşı azdır. Bu para ile ev kirası verecek, çocuklarının gereksinmelerini karşılayacak, ev geçindirecek. Ne kadar ölçülü harcarsa harcasın, bu para ile, bu değirmeni döndürmek olası değildir.

Ne yapacak bu memur? İstemeye istemeye, işini kötüye kullanmaya; rüşvet almaya başlayacak. Ülkede ticaret bozulmuşsa, bakkal, bire aldığını beşe satacak; eğitim öğretim yozlaşmışsa, diplomalar değerini yitirecektir.

Suçlu diye sivrisineği tutup öldürmek yetmez. Asıl yapılacak iş, sivrisineği üreten bataklığı kurutmaktır. Bataklık kurutulmadıkça, sineklerin arkası kesilmez. Suçlar insanın yüzünde görünseydi, aynalar satılmazdı herhalde…

Suçluları asmak, onları iyileştirmez ki…

Uzun zamandır peşinde oldukları suçlu nihayet yakalanmıştı. Polisi bezdirmişti. Sayısız suçları vardı. Öyle ki yakalanmadığı için, halkın gözünde adeta kahraman bile olmuştu. Herkes onu konuşuyor ve halk, koskoca emniyet teşkilatı olan polisi, beceriksizlikle suçluyordu.

Poliste şaşırmıştı. Ama çekirge misali, bir zıplar, iki zıplar ve sonunda yakalanır. Sonunda da yakalandı. Komiser, suçluyu sorguya çekerken merakını yenemedi ve sordu:

- Seni nasıl yakaladılar?
- Nasıl olacak? Eskisi kadar hızlı koşamıyorum da ondan... Dedi gülerek...

Kusurlar hiçten doğar ama kusurlar «Hiç değildir.»  Hep kendi kusurlarını görmekle meşgul olan, kişi başkalarının kusur ve ayıplarını göremez olur. Ya da şöyle söyleyelim: “Kendi kusurlarını görmeyene, başkalarının kusurları pek büyük görünür”.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları