ÖZGÜR OL!

Morfin… Esrar… Bali… Ekstazi… Eroin… Kodein… Kokain… Amfetamin… Captagon… LSD… Ketamin… Ritalin… Nitritler (poppers)… İşte, asrın en büyük düşmanlarından bazıları… Kölelik sadece savaşlarda değil, bağımlılığın kölelikten hiçbir farkı olmadığının bir kanıtı…

Bir ülkenin her şeyi gençliğe bağlıdır. Mutlu ve huzurlu yarınlar; ancak, akıl sağlığı yerinde, kötü alışkanlıkları olmayan temiz bir gençlikle mümkündür. Öyleyse yarının teminatı olan gençlerimizi uyuşturucudan korumalı ve uyarmalıyız. Gençlerimiz bizim umudumuz ve geleceğimizdir.

Ne yazıktır ki ülkemizde uyuşturucu kullanma oranı hızla artmaktadır... Ve yine ne acıdır ki, Türkiye’de 8 milyon uyuşturucu kullanan var. Alkol bağımlısı ise 25 milyon olup, bunların 8 milyonu alkoliktir.

Türkiye nüfusunun yarısına yakın yani 30 milyon kişi sigara tiryakisi… Sigaraya başlama yaşı 11, alkole başlama yaşı 12, uyuşturucu kullanma yaşı ise 13’e inmişken; buna duyarsız kalmak ne mümkün… Belki de sıcak savaşın görünmeyen yüzü…

Fiziki ve psikolojik bağımlılık yapan; ruhsal, bedensel ve zihinsel faaliyetleri bozan; fert ve toplum yapısını büyük ölçüde yıpratan doğal ve kimyasal maddeler; bugün depremlerin, savaşların, yangınların bile açamayacağı, çağımızın en büyük felaketi…

Ve bu felaketi bütün dünyaya servis yapanlarsa toplu katliam gibi cinayet işleyenlerdir. 2005'te uyuşturucu kaçakçılığının bu canilere getirisi 429 milyar dolar... Bu rakam Türkiye ekonomisinin neredeyse 1,3 katı ve 163 ülkenin milli gelirinden fazladır.

Böylesine korkunç bir girdabın içinde elbette ki aileye, eğitimcilere, aydınlara ve medyaya düşen görev hayli büyüktür. Gençlerimizin yarın pişmanlık duydukları şeyleri yapmalarından dolayı ağlamalarını istemiyorsak; gençliğimize bugünden sahip çıkmakta din, vicdan kısaca insanlık görevidir.

Neye ve kime karşı olursa olsun 'Bağımlılık bir hastalıktır.' Toplumumuzu ayakta tutan, ona yüceltme ve yaşama gücünü kazandıran, manevi, ahlaki ve hamasi değerlerini çürüten madde bağımlılığının kaynağı olan Bilgisizliğin, Özentinin, Merakın, Modanın giderilmesi için mücadele etmek şarttır.

Madde bağımlılığının tedavisi, oldukça sıkıntılı ve zor olsa da mümkündür. Madde kullanıcılarının topluma kazandırılması son derece önemlidir. Tedavi müracaat yolları kullanıcılar tarafından öğrenildikçe, tedavi talebinin artacağı açıktır.

Bağımlılık yapıcı maddelerle mücadelede yayın organlarına önemli görevler düşmektedir. Gazete, radyo ve televizyon yayıncılığı, kesin kurallar koymanın ve katı ilkeler geliştirmenin zor olduğu bir alandır. Bu kuruluşların özellikle özendirici olmaktan kaçınmalıdırlar.

Bu illetin hedef kitlesi; çocuklar ve gençlerdir. Yarın kendi çocuklarımız da bir uyuşturucu kurbanı olarak karşımıza çıkabilir. Bu konuda taviz ya da hoşgörü sadece problemler çoğaltır. Çünkü sıradaki belki de sensin… O halde bağımlı olma, özgür ol…

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları