SÖZLER

Şöyle bir düşününce söz ağızdan çıkıyor ve karşımızdakine veya boşluğa bir yerlere çarpıyor, iyi olursa ne ala, kötü olursa bizi buluyor belası… “Söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider” demişler.

Birçok sözler, çeşitli anlamlara gelebilir. Kimi zaman dinleyenler, bir sözü, söyleyenin aklından geçmemiş olan bir anlama çekebiliyorlar. Ya da “söz gümüşse sükût altın” demek herhalde en güzeli…

Konuşmak güzel, yararlı bir şey olabilir. Ama yeri gelince susmak ondan iyidir bence. Çünkü konuşmak insanın başına birtakım işler açabiliyor. Susan için böyle bir şey söz konusu mu, hayır! Hem sırası geldiğinde susmasını bilen, kendi değerini artırıyor, saygınlık kazanıyor.

Söz var, dağa çıkarır; söz var, dağdan indirir. Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir… Kim söylediyse söyledi ama güzel söyledi. Sözün insanlar üzerindeki etkisi çok büyüktür. Akıllıca söylenmiş sözler, karşıdakini inandırır, yumuşatır; işlerin olumlu yola girmesini sağlar.

Ölçüsüz, sert sözler ise karşıdakini sinirlendirir, söyleyenin öldürülmesine bile yol açabilir. Söz deyip geçmeyelim. Bir sözün insan üzerinde büyük etkisi vardır. Yerinde söylenmiş bir söz, karşıdakini yumuşatır, inandırır; işimizin olmasını sağlar.

Ölçüsüz, sert, kırıcı sözler ise kavgaya, kargaşaya yol açar. Yunus Emre'nin şu mısraları da aynı gerçeği doğruluyor: "Söz var kese savaşı, Söz var kestire başı." Diyelim ki birinde alacağınız vardır. Adam bir türlü getirip borcunu ödemiyor. Siz bu konuda yüzde yüz haklısınız.

Adama gider de: "Bire namussuz, bire alçak adam. Benim paramı niye vermiyorsunuz?" diye söze başlarsanız, adam herhalde sizi kuzu kuzu dinlemez değil mi? Bu sözler karşısında sinirlenen adam, size şiddetle karşı çıkar. Belki öldürülmenize bile yol açılmış olur.

Öyleyse, sözü baş yitirecek biçimde sert ve ölçüsüz değil, iş bitirecek biçimde ölçülü söylemek gerekir. Söz yerinde ve zamanında söylenmelidir. Söylenen söz, olumlu sonuçları beraberinde getirmesi bakımından önemlidir. Çünkü söylenen bir söz kötü sonuçlar yaratır, insanı canından eder.

“Sözü söyle alana, kulağında kalana” derler ya hani, sözünü tutana öğüt ver sen. Söylediklerin bir kulağından girip öbür kulağından çıkan kimseye nefes tüketme boşuna. Uyarı amacıyla söylenen sözler dikkatle dinlenmelidir. Söylenen sözlere değer verilmeyip, dinlememezlikten geliniyorsa konuşmak boşunadır.

Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir ki; Ağzına gelen her sözü söylemeyesin. Bir sözün nereye varacağını iyi düşün, ondan sonra söylemelisin. İnsan aklına gelen her sözü söylememeli.  Önce düşünüp, sonra konuşursa daha yararlı olur. Sultan Fatih’in dediği gibi: “Yerinde söz söylemeyen sonunda özür dilemek zorunda kalır.”

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları