SÖZÜ SÖYLE ALANA, KULAĞINDA KALANA!

Sözünü tutana öğüt ver. Söylediklerin bir kulağından girip öbür kulağından çıkan kimseye nefes tüketme. Uyarı amacıyla söylenen sözler dikkatle dinlenmelidir. Söylenen sözlere değer verilmeyip, dinlememezlikten geliniyorsa konuşmak boşunadır.

Muhterem kardeşim! Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir… Niye mi? Ağzına gelen her sözü söyleme! Bir sözün nereye varacağını iyi düşün, ondan sonra söyle! İnsan aklına gelen her sözü söylerse ve buna da bir kılıf uydurursa, küçük büyük her mahkeme karşına çıkar.

Bırakın su aktığı yere yine aksın zaten akacaktır da… Su, başından yani bendinden bağlanmaz mı? O halde öğrenmek ya da çözmek istiyorsan kaynağına in. Durgun suyu bulandırırsan su nasıl durulacak?

Yapmayın Allah aşkına! Bir durun! Silkinin, kendinize gelin! Mesele hala anlaşılmadı mı? Onbirinci yüzyıldan beri senin dinin, namusun, bayrağın, ülkenle uğraşıyorlar. Suyu buldunuz artık bozun teyemmümlerinizi…

“Su uyur, düşman uyumaz” Demişler. Durmadan akan bir ırmağın, ya da derenin suyu uyur mu? Uyumak suya özgü bir davranış mıdır? Aslında uyumak, insana özgüdür; akan bir su uyumaz. Burada suyun sessiz akışı, uykuya benzetilmiştir.

Düşman da akan suya benzer. Durmadan hazırlık yapar: Askerini eğitir; silahlandırır. Ama bunu elden geldiğince sessizlik içinde yapar, bize göstermemeye çalışır. Sürekli fırsat bekler, bizi en zayıf zamanımızda yakalamaya dikkat eder.

Böyle bir zamanı ele geçirince savaş açar. Toptan yok etmeye bakar. Suyun uyuyabileceğini düşünebiliriz. Ama düşmanın uyuyacağını sanmak aşırı bir saflık olur. En iyisi Namık Kemal'in düşündüğü gibidir:

"Hazır ol cenge, eğer istersen sulhu salâh." Yani barış içinde yaşamak isteniliyorsa, düşmana karşı gerekli önlemler alınmalı, çıkacak bir savaşa karşı hazırlıklı bulunulmalıdır. Yoksa su testisi suyolunda kırılır, demedi demeyin!

Bir kişi ya da şey, hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar; yok olur. Kişi hangi işin peşinde ise yaşamı o şekilde devam eder. Kendine zararı olan işler peşinde koşan insanlar felâkete uğrayıp zarar görürler.

Anlıyorum! “Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş” diyeceksiniz. Doğrudur, ne kadar çekici olursa olsun, suçu kimse kabul etmez. Suyu getiren de bir, testiyi kıranda: Çalışan, emek harcayan ile çalışmayıp başkalarının sırtından geçinen insanların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Her iki insan da eşit değerlendirilirse haksızlık yapılmış olur.

Sessiz sakin görünen insanların dış görünüşüne aldanma! Böylece kişiler çıkarlarına ters gelebilecek bir durumda karakterlerine uymayacak biçimde sert tepki verirler. Suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork!

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları