TÜRKÇE EZAN

Tarih 18 Temmuz 1932… Günlerden Pazartesi… Şehzadebaşı'ndaki sakin kahveler. Direkler arasındaki kıraathaneler... Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Tanrı uludur Tanrı uludur Tanrı uludur Tanrı uludur Şüphesiz bilirim ve bildiririm: Tanrı'dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim ve bildiririm: Tanrı'dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'nın elçisidir Muhammed Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'nın elçisidir Muhammed Haydi namaza, haydi namaza Haydi felaha, haydi felaha (Namaz uykudan hayırlıdır) Tanrı uludur, Tanrı uludur Tanrı'dan başka yoktur tapacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde Arapça orijinali yerine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile ilk ezan, İstanbul Fatih Camii'nde okunuyordu. Tam 18 sene okunan bu ezan şeklinin, ruhlara bıraktığı tesirin esamesi yok! Gönüller kırık ve çaresiz! Herkes cihanın efendisine nasıl emredildiyse, onu duymak istiyor. Ne yazık ki hiç kimse bu duygularını dillendiremiyor, cesaret edemiyor… Türkçe ezanın en yiğit savunucusu Hafız Sadettin Kaynak, hicaz makamında okuyor… Ardından Türkçe hutbe… Bir bir terkediyor mübarek saatleri cemaat… Sadettin Kaynak nadim oluyor yaptıklarına… Ancak, takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi. 4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi. Akabinde Sala'lar Türkçeleştirildi. 1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklendi. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi. Öyle ki, 1932 yılında, Türkçe ezanın kabulünden sonra, Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi 1954 yılında konuyla ilgili olarak ezanın Türkçe okunması câiz olduğuna ve halk, Türkçe okunmasını arzu ettiğine göre tercihen okutturulmasını maslahâta uygun görülmektedir diyerek fetva bile verdi. 1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, 14 Haziran günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü hızlanmış, halkın meclis önünde tepki vermeye destek amacı ile başlayınca çalışmalar hızlanmış ve kabul edilmişti. Aslında çıkarılan yasaya göre Ezan dili serbest bırakılmıştı. Aynı gün İkindi ezanında Arapça ezan yasağı resmen kalktı. Sevinçten Bursa'da bir camii de 7 defa İkindi ezanı okunuyor, Şanlıurfa'da Hasan Padişah Camii müezzini de kabulü dolayısıyla ağlıyordu. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları