ULUSLARARASI İZCİ KAMPI-2

Çadırlar toplansın hele bir hareket başlasın. Yorgunluğun ayak izleri çıkmasın yollara… Ve yollara dizilmiş ekip, ayrılmak zorda olsa yörenin insanlarına bir bir veda edilsin. En azından bu izcilerin yaşadığı gerçeğin tanıkları kalsın orada. Doğa belki suskun ama anılar daha sesli…
    
Yorgunluğun izleri belki ayak izleri gibi kalmıyor yerlerde ama gönüllerde, hafızalarda yer ediyor, silinmeyecek kadar derin.

İçtima başlar bir ordu nizamı içerisinde… Sonra da yollar görünür kıvrım kıvrım, uzanır gider önlerinde…

“Yollar uzun, dikenli, taşlı olsa da,
Bastığın yer üzüntülerle dolsa da,
Sel, çığ, ateş…
Önünde her ne olsa da,
İzci gülerek yürür.
Haydi, haydi, haydi ileri…
    
Şarkı söyle neşelen” dizeleriyle marşın inlesin, marşını dinlesin dağlar, taşlar… Yollarsa başlı başına ömür köprüsü… Eskilerin deyimiyle “ömür bitiyor, yollar bitmiyor” bu canlı yürüyen uzuvlar izcileri, tabiatın bir başka göz alıcı köşesine götürür hep.
    
Bir sevda masalı anlatır fısıldar gibi kulaklara ezgilerle karışık. Gözlerin ufkunda adeta “ben sonsuzluğum, ben özgürlüğün diğer adıyım, ben gerçek tabiatım” diyebilecek kadar sesli düşünür aslında ve gönüllerde yaşar kimilerine göre izcilik ruhu.
    
Ve devletin zirvesi olan başbakanla buluşur bu kez Konya'da, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısına eşlik ederek ve izcilik sevgisi, devletin zirvesiyle özleşir, halkıyla paylaşır aynı yürek atışlarıyla. Sonra albümün bir sayfasında anıları kalır.

Şehrin stresli gürültüsünden, sorunlarından sıkılıp ta hiç kendinizi kekik kokan, bol oksijenli dağlara, yaylalara atıvermeyi düşündünüz mü? Bırakın problemlerin cenderesini, özgür bırakın stresinizi, sen sağ ben selamet bırakın daralan ruhunuzu doğanın duyulmayan sessizliğine…

İnanın! Orada her şey konuşur! Dağlar, taşlar, otlar, masmavi gökyüzü… Bulutların raksını izleyin! Rüzgârın şarkısını… Yaprakların, çimenlerin hışırtısını… Minyatür sürüngenlere, uçuşan böceklere gülücükler dağıtın!

Hani başka yerlerde olsa tenezzül bile etmek istemediğiniz ve hak etmediği halde garaip insanlara bunu yapmıyor musunuz? Umarım, kâinatın gizemini bu sessizliğin dilinden neler söylediğini anlayacak ve bir şeyin farkına varacaksınız.

İbret!

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları