YALANIN VERGİSİ Mİ VAR? -1

Bir Müslüman’ın hayatta tek işleyemeyeceği günah önce şirk sonra yalan olmalıdır. Yalan söylenmediği bir toplumda suç kalır mı? Tabi ki kul hakkı da var bunların arasında… Bu büyük üç günah işlenmediği takdirde hayatımız güllük gülistanlık olmaz mı?

Günümüzde en çok işlenen maalesef ki bu üç büyük günah var. Yalan söylemek kurtuluş değil bir esarettir. Esaret diyorum çünkü hep o yalanın ortaya çıkacağı korkusu sizi kaderinize mahkûm eder. Özellikle çocuk yaşlarda başlayan bu yalan hastalığı zamanla alışkanlık halini alabilir.

En önemli etkeni de şahsi çıkarların zayi olması, kişilik kaybı veya dayak korkusudur. Özellikle çocuklarımıza yalanın ne kadar çirkin olduğunu iyi ifade edebilmeliyiz. Yoksa size de, kendisine de büyük zararlar açabilir.

Efendim! Bunu yıllar önce kaleme aldığım bir drama ile aktarmak istiyorum. Sevda elinde bir havlu sinekleri kovalamak için oturma odasında etrafa fütursuzca savurmaktadır. Kendi kendine: “- Ay, ayy! Bıktım şu sineklerden!” Diyerek…

Havluyu sert sert savururken havlu masanın üzerinde bulunan annesinin en çok değer verdiği o muhteşem vazoya çarpınca vazo yere düşer ve kırılır. Sevda ne yapacağını bilemeden kahır bela savurur kendi kendine…

O sinirle elinden havluyu yere atar ve odadan dışarıya çıkar. Anne bahçede çiçekleri sulamaktadır.
Sevda öylesine üzgündür ki, olup biteni annesine anlatmaya karar verdiğinden koşarak annesinin yanına gelmiştir.

“-Anne, anneciğim! Evde sinekleri dışarıya çıkartmak için uğraşıyordum. Fakat şu senin en sevdiğin masanın üzerindeki vazoyu…” Daha lafını bitirmeden annesi sözünü keser. Anlamıştır vazonun kırılabileceğini…

- Yoksa, yoksa, sen bana o vazoyu kırdığını mı söylemeye çalışıyorsun?

Sevda başını öne eğer ve masum bir yüz ifadesi kullanarak: “- Evet ama anne inan bak isteyerek olmadı özür dilerim!” Der çekingen bir halde…

- Allah seni kahretsin. Gözünün önünü görmüyor musun? Defol şimdi gözüm görmesin seni, hem ayrıca cezalısın iki gün dışarıya çıkmayacaksın.

- Ama anne nasıl olur? Arkadaşlarıma söz verdim. Bugün onlarla beraber olacağım. Lütfen bunu bana yapma tamam mı?

- Sen hala burada mısın? Bu kadarına şükret, yalnız iki gün dedim. Hiçbir zaman da diyebilirdim. Şimdi defol! Gözüm görmesin seni!

Sevda üzgün üzgün bahçeden çıkar ve evlerine çıkar. Sevda başını iki elinin arasına alır ve
başını büküp düşünmeye başlar: “- Keşke, keşke söylemeseydim de poşete koyup çöpe atsaydım.

Devam edecek…
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları