YARININ BÜYÜKLERİ, KUTLU OLSUN!

Dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren Milli bir bayramımızdır 23 Nisan Çocuk Bayramı… Bu bayram bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı ve egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunun ilan edildiği anlamlı bir gün…


1924 yılında, ilk meclisin açılış tarihi olan 23 Nisan gününün bayram olarak kullanmasına karar verildi. Bu tarihten 5 yıl sonra ise bu bayramı çocuklara armağan etti. Uzun yıllar kutlanan bayram, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayramdır. 1979 yılının, UNESCO tarafından çocuk yılı ilan edilmesiyle bu bayram, uluslararası bir nitelik kazanmıştır.


1979 yılından bu tarafa geleneksel olarak 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenleniyor. Bir hafta süren bu şenliklere tüm dünya çocuktan davet ediliyor, farklı kıtalardan, farklı ülkelerden gelen çocuklar, dünyada sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi mesajını veriyorlar.
Dünyamızda yaşayan tüm insanların barıştan yana olmalarım, savaşlardan kaçınmalarım dile getirerek şöyle diyorlar: "Değerli büyüklerimiz; lütfen biz çocuklara kulak veriniz. Dünyanın yok edilmesine engel olmak, çocukların sevgi ortamında yaşamasını sağlamak sizin görevinizdir. Sizden armağan olarak yalnızca sevgi ve barış istiyoruz."


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren Milli bir bayramımızdır. Bu tarihî günde Meclisin açılışı cuma günü cuma namazından sonra yapılacaktı ve Ulus'taki bina bu amaçla hazırlanmış, salonun duvarına da (Müslümanların işleri aralarında istişareyle yürütülür) ayetinin yazıldığı levha asılmıştı.         
Önceden tasarlandığı gibi yapıldı. 23 Nisan 1920 Cuma günü, cuma namazı sonrası meclis'in önüne gelindiğinde tekbir sesleriufukları inletiyordu.Burada kurbanlar kesildi.Hacı Bayram Velî Türbesinden alınan Sancak kürsüye dikildi.Rahle üstünde getirilen Kur'an-ı Kerim ve Sakal-ı Şerif de kürsüye kondu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, işte böyle bir manevi hava içerisinde açıldı. 63 milyonla sınırlı Türkiye toprakları yedi düvele karşı başlattığı istiklal harbi sonunda 50 milyon şehit verdi. Dünya yaratılalı beri hiçbir ulus, vatanı için bu kadar şehit vermemiştir.


Onlar yedi düvele savaş vermedi. Onlar ve dünyanın hiçbir ulusu bir savaşta 50 milyon şehit vermedi. Onlar, 9-14 yaşlarındaki genç beyinleri savaşta kaybetmedi… Onlar 100.000'den fazla öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli ve Türk ocaklarında yetişmiş okur-yazar şehit vermedi…
Neslim, bu vatanın sahipleri… Türk'üm, laz'ım, Çerkez'im, Kürt'üm! Hepimiz, biriz, Anadolu'yuz. Karanlık güçlerin, aydınlık korkusuyuz! Cesaretimiz, kanımızın son damlası… Ne kolumuz kaldı, ne bacağımız… Bir başımız var dimdik kalan, bayrağımızın altında… Şarkın en sevgili sultanı Selâhaddin'i olduk… Kılıç Arslan gibi kuvvet ve merhametimize hayran ettik yedi düveli… Paramparça olduk, kırıldık ama asla eğilmedik...
İşte bu kahraman ulusun son nesli, sözüm size,bizler bu zamana hangi ahlaki duygularla geldik hep birlikte düşünelim!
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları