Yaş 65, Yolun İki Katı…

Bundan 65 yıl önce yani yıl 1949… Yine böyle bir Şaban ayı… Mayısın sonları… Miraç Kandili ise 25 Mayıs… Hani derler ya “laf yerinde açılır” diye… Olursa tevafuk, bu kadar olur ancak… Ramazan ayı yine 28 Haziran’da başlayacak… Günlerden 1 Haziran… Yıl 1949…
Mübarek üç aylar… Henüz kartpostalların renklenmediği siyah-beyazlı günler… Hükümet konağında dizi dizi faytonlar… Kadınlar pazarı, buğday pazarı hareketli… Birbirine benzer rutin hayatlar ama yazılası… Yıldızların akşamsefasına neonlarını yaktığı muhteşem görsellik…
Bağlamanın tellerinde tezene, gezinir türkülerin dilinde Konya… Aşığın yürek burkan sesi, dalgalanır semanın derinliklerinde…
Bülbül ağlar seher vakti ekseri
Aşığın gözyaşı deler mermeri
Zar edersin yoktur gülün haberi
Boşa feryat etme divane bülbül…
Âşık feryat eder, bülbül feryat eder de, kulak kesilmez mi birileri? Dizel elektrik santrali Meram’da ilk kez ışıklarını yaktığın da, duyarsız kalır mı birileri? Minyatür çarşaf gibi açılmış sayfalarına taşımaz mı birileri?
Tipograflar çalışıyor tek tek tuş arayan sahibinin parmaklarında… Yürek gümbürtüsü bastırıyor klavye seslerini… O gün heyecanın doruk noktasıdır… Yaş altmış beş, yolun iki katı olmazdan önce… Adına “Yeni Konya” dediler. Ha Konya, ha Yeni Konya…
Türkiye Cumhuriyeti tek parti rejiminin 17. Hükümeti vardır o günlerde… Siyasetin en buhranlı olduğu bu süreçte, özgür iradenin sınır çizgisi yaşanmaktaydı. Türkiye, kuruluşundan bir yıl sonra İsrail devletini tanıyan ilk Müslüman ülkeydi.
Hizmeti bir yaşam felsefesine dönüştürmekten başka bir çıkar yol yoktu Yeni Konya Gazetesi için... 20. Yüzyılın genel portresini siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda önemli ölçüde etkileyen Menderes'in: “Medeni bir ülkede olanlardan eksik ne varsa hepsini sırasıyla yapacağız!” Diyene kadar…
Basın özgürlüğü söylemi 1950'den bu yana, daha açık bir ifadeyle Türk siyasi tarihinin bütün kritik dönemlerinde, seçilmiş siyasal iktidar üzerinde ulusal ve uluslararası aktörler tarafından bir sopa olarak kullanılmıştır.
Fakat her şeye rağmen, sırat çizgisinde istikrarla yürüyen Yeni Konya Gazetesi, günümüze gelindiği nokta da ne kadar da çok mesafe katettiği görülmektedir. Türkiye’deki ulusal kartel basınına inat; inancından aldığı rekabet aşkını sayfalarına taşıyarak, yıllarca dimdik durabilmeyi başarabilmiştir.
Görülen o ki;  uzman kadrosu, teknolojik yapısı, modern binasıyla geçmiş yıllarına: “Yaş altmış beş, yolun iki katı” dedirtse de; heyecanına, görevinin bilincine ve davasının sevdasına hiç kuşkusuz inanmışlığı gelecek yıllarına da sirayet edecektir.
İyi ki varsın! Seni sevenlerin oluşturduğu Yeni Konya Ailesinin dualarıyla hep ayakta kalacaksın! Altmış beş yaşın kutlu ve hayırlı olsun… Selam ve dua ile…