ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

1677'de Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın başlattığı bir geleneğe de "büyük kol" denilmekteydi. Dini bayramların 3. günü sadrazamın ziyaret amacıyla yaptığı bu gezi sırasında da denetim söz konusuydu. O gün sadrazam, Eyüb Sultan Camii'nde ikindi namazı kıldıktan sonra kola binme düzenindeki gibi hareket eder, yanında reisülküttab, ocak kethüdası, başçavuş, sadrazam silahdarı, çuhadarı, tezkireci efendi, telhisçi, kapıcılar kethüdası, bölük ağaları ve kethüdaları da bulunduğu halde ilerler, Eski Odalar'ın önüne gelince 61. cemaat solak ortası odabaşısının sunduğu şerbeti içer ve odabaşına altın ihsan eder, Vezneciler'e gelindiğinde yeniçeri ağası ile ocak mensupları ayrılırlar, sadrazam da kendi maiyetiyle Paşa Kapısı 'na dönerdi. İstanbul kadısı ihtisab ağası ile kol çıktığında öncelikli olarak divan kararlarını esnafa tebliğ ederdi. Kol gezerken saptadığı her uygunsuzluğun ya da suçun cezasını hemen uygulayarak ihtisab ağasına ve ilgili esnaf örgütüne havale ederdi. Galata, Eyüb, Üsküdar kadıları da kendi yetki bölgelerinde kala çıkıp fiyatları, üretim koşullarını denetlemekteydiler. İhtisab ağası, sadrazam ve İstanbul kadısı ile çıktığı kollardan ayrıca kendisi de maiyetiyle her gün kol gezerdi. İhtisab Kanunnamesi'nde "ihtisab ağası bulunanlar, ekser evkatda kol ile gezib her ne kadar terazi ve kantar ve arşın ve endaze ile ahz u itâ eder esnaf var ise cümlesinin vezn ve dirhem ve endaze ve arşınlarına bakıb noksan olanları iktizasına göre falaka ve değnek ile ta'zir ve tekdir ve değnek darbından ziyade te' dibe müstahak olanları, ihtisab ağası mahbesine irsal eder..." hükümleri yer aldığından buna göre davranılırdı. Kol gezmelerde bir gelenek ve gereklilik olarak suçüstü cezası uygulanması söz konusuydu. Bununla halk ve esnaf korkutulurdu. Cezalar, şeri değil örfiydi. Dayak, falaka ve türlü eziyetler uygulanırdı. Geceleri yapılan sıra kollarında, önceden alınan duyumlara göre kaçak çalıştırılan meyhanelere, fuhuş yerlerine, yine kaçak insan barındırılan bekar odalarına baskınlar yapılır, bu yüzden bazen silahlı çatışmalar bile olurdu. Gece fenersiz kola yakalanmak suçtu. Bunlar ve kuşkulu görülenler toplanıp hamamcılara teslim edilir, hamamcı da bunları sabaha kadar külhanda ücretsiz çalıştırırdı. Ertesi sabah, is, kurum, kül ve kir içinde salıverilenleri görenler alaya alırlar "külhani" "külhanbeyi" "hamam külhanisi" derlerdi ki külhanbeyi deyimi bundan kalmıştır. 

Yazarın Diğer Yazıları