KONYA’MIZIN TİCARET İKLİMİ

İsa (a.s.)'dan evvel 2700'e doğru Adab kiralı Lugal-anna-undu bu kıt'ada hakimiyetini tesis ve idame ettiğini iddia ediyor. XXVI. ncı asırda, üçüncü Uruk sülâlesinden Lugalzaggizi güneşin battığı cihette yolunun "Yukarı Deniz”e (yani Akdeniz)'e kadar açıldığını görüyor. Lugalzaggizi'ye halef olan ve Saınî ırkından bulunan Akkad sülâlesi ayni kıt'ada bir takım seferler yapıyor ve Küçük Asya'ya müdahale ediyor. Bu sülâlenin müessisi olan Sargon, Fırat üzerindeki Mari (Tellülharirî), Suriye sahilinde ve Gubla (Cebail) nın güneyindeki Yarmuti ve Amanus dağlarının güney silsilelerinden ibaret olan İbla (Cebeli arsuz) ile Amanus Dağı'ndan başka bir şey olmayan "Ardıç dağı” ve Cebeli Lübnan'dan ibaret olan "Açıkdağ” idiler. Bu destanda Sargon'un "Gümüş dağlan”na kadar gittiği zikredilmektedir ki burası da Kapadokya'dan ibarettir. Romalılar Zamanında Anadolu ve KONYA: Romalılar devrinde Küçük Asya ve bilhassa Konya'nın ticaretin-de evvelki devirlere nazaran evsafı mümeyyizeyi haiz bir tahavvül görülmez. Gerek ziraat ve hayvanat ve gerekse maâdin ve sanayi cihetinden serveti ve ihracatı Hellenistik devirde ne gibi şeyler idise Ro-malılar zamanında da yine onlardır. Bundan evvelki devirlerde olduğu gibi Lycaonia hıttası ve şim-diki Konya Vilâyetinin diğer aksamı yine Toroslar üzerindeki kurşun, gümüş ve altını ihtiva eden maden ocaklarıyla yine Tatta gölünden çıkarılan beyaz, temiz ve leziz tuziyle, yine bol surette ürettiği buğday, arpa ve çavdarıyla, yine güzel ve uzun yünlü koyun ve keçileriyle ve yine bu yünlerden imal olunan halılarıyle…. vs. meşhurdur. Ticaret yollarına gelince, yine ta Hititler, İranîler ve Yunanlılar zamanındaki büyük yollardır. Yani batıdan gerek Gediz = Hermos vadisini takiben kuzeyden ve gerek Menderes (Meandre) vadisini takiben güneyden gelen iki yol Yanık Ladiğe (Laodicee Conibusta) geldikten sonra ya doğuya gitmekte devam ederek Koropasos -Coropassos yoluyla Aksaray - Archelais ve Kayscriye = Mazaca'ya ve yahut ta güneye inerek Konya = Iconium, Karaman = Lâranda ve E-reğli = Cybistra yoluyla Gülek Boğazına doğrulur ve oradan da Suriye'ye ve Fırat nehrine doğru giderlerdi. Bütün bu hususlarda eski devirlerde ve bilhassa Hellenistik devirde olduğundan farklı bir şey yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları