SANAT ve SANATTA İLAHÎ GÜZELLİK

Toprağa atılan çürümüş bire bin verirken, elbette ruh tarlasına bırakılan kin, şehvet ve şiddet tohumlarının mahsulü de tefrika ve hüsran olacaktır.

 

İlahi bir makamdan kazanılarak sanatın kudreti eliyle saçılan hikmet, aşk ve iman tohumları ise, beşeriyyeti menfaat ve riyanın karanlığından boğulmaktan kurtararak dünya bağında cennet gülleri açacaktır.

 

SANAT, en büyük mürebbidir. Sanatın bu nefis ve irade terbiyesindeki kudretini çok iyi bilen ecdadımız tahsil çağına eren gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak, bir hayat disiplini kazandırmak için mûsiki ve hüsn-i hat gibi sanatlarla meşgul ederlerdi. Daha küçük yaşta yazıya başlayan gençler, hocalarının dizi dibinde hem yazı öğrenirler hem de şahsiyetleri teşekkül ederdi. Çünkü yazı tahsili ile beraber, sabır, devamlı çalışma, temizlik ve tertip gibi güzel hasletler de kazanılırdı.

 

Bu sebepledir ki, bir zamanlar, Enderun mektebi, bilhassa daha geniş sahada açılan ders yerleri, mûsiki, hat, tezhip, cilt gibi sanatların öğretildiği birer Güzel Sanatlar Akademisi mevkiindeydi. Bu manevi eğitim merkezlerinde fertler cemiyete zararlı duygu ve düşüncelerden arındıktan sonra okla yayın çekilişi ve sonra hedefine fırlatılışı gibi cemiyete hediye edilirlerdi. Her biri muhitinde huzur ve sükûn veren mana erleri olarak hizmet ederlerdi.

Hasılı İslam tasavvufu ile gelişip kıvamını bulan sanatlarımız :

 

Fertlerin dini vecibelerini vecd ile ifa etmelerine vesile olur

Müşterek ve inanç ve kültüre bağlı insanlar arasında duygu ve düşünce birliği sağlar

Ruhlara sükûn, sefa ve beka hissi verir. Güzeli öğretir, bedii zevkleri geliştirir.

Dini ve milli hayatın kıymetlerini aleme yayarak, daima canlı tutar, ruhun madde üzerinde hakimiyetini sağlar.

Ferdi his ve duyguların cemiyete zararlı kısımlarını tasfiye ederek nefis ve irade terbiyesinde mühim rol oynar.


Yazarın Diğer Yazıları