KUR’ANCA TEFEKKÜR

"Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağın tepesine indirseydik, sen onu Allah korkusundan başını eğip paramparça olduğunu görürdün. Biz bu misalleri insanlara veriyoruz ki, etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar.” (Haşr /21)

 

 

"Onlar, Allah'ın gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunan her şeyi ancak gerçek bir sebep, derin bir hikmet, şaşmaz bir kanun ve belirli bir ecel ile yarattığını kendi içlerinde hiç düşünmezler mi? Ne var ki, insanların çoğu, öldükten sonra dirilip Rablerine kavuşacaklarını kesinlikle inkâr etmektedir.” (Rûm /8)

 

 

 

"Hiç biriniz ister mi ki, ağaçlarının arasından ırmaklar akan, içinde her çeşit mahsul bulunan, hurma ve üzümlerle dolu bir bahçesi olsun; sonra kendisine tam ihtiyarlığın gelip çattığı, bakıma muhtaç çocuklarının da bulunduğu bir sırada aniden ateşli bir kasırga gelip o bahçeyi yakıp kül etsin? Elbette istemez. İşte Allah, düşünesiniz diye size ayetleri böyle açıklıyor.” (Bakara / 266)

 

 

"O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken daima Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: "Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!” derler.” (Âl-i İmrân / 191)

 

 

"O Allah ki, yeryüzünü enine boyuna yayıp genişletti, oraya yerinden oynatılamaz dağlar yerleştirdi, nehirler akıttı ve orada her bir ürünü çifter çifter yetiştirdi. O, sürekli olarak geceyi de gündüze bürüyüp duruyor. Doğrusu bütün bunlarda, sistemli düşünebilen kimseler için nice deliller, alınacak nice dersler vardır.” (Ra'd /3)

 

 

  1. kurulduğundan beri gönlü güzel, vatan sevdalısı, Allah aşığı insanlar eksik olmamıştır. Kur'an, aklî ve tefekküre yönelik ilkeler ortaya koyar. Bu ilkelere uyanlar, insani tavır içine girer. İnsani tavır; Edebi tavır, şiirlerdeki ruha inşirah veren güzellikler, gönlü süsleyen güzel sözler, Rabbimizin mesajları, peygamberlerin, Allah dostlarının sözleri… tüm bu duygu ve fikirler temiz toplum adını verdiğimiz tortusuz, problemsiz, sorunsuz toplumu oluşturur.

İnsan yaşadığı sürece, insanlar, bu dünyada oldukları müddetçe mutlaka gönlü güzel insanlar olacaktır. Mesela; Mevlana'yı, Şems-i Tebrizi'yi, Sadreddin Konevi'yi, Yunus Emre'yi, Hacı Bektaş'ı, Hacı Bayram'ı, Ebu Eyyube'l Ensari'yi…ele alıp, hatırlayıp, kendimizi bir kenara mı iteceğiz? Ne zaman gönül insanları, ne vakit mücadeleci; adam gibi adamlar gündeme gelirse, hep bu değerli insanların, mana erlerinin; yaptıkları, söyledikleri söz ve davranışları bizim sohbetlerimizi süsleyecek.

Allah'ın verdiği aklı, fikri, düşünceyi devreye sokarız, sokmalıyız. Elimizi taşın altına koymalıyız. Dün; Tasavvuf büyükleri, peygamberler, veliler… Kur'an yolunda gitmişler, Kur'anı rehber kabul etmişler! Ya bugün? Evet bugün, yarın, yarından sonra…kıyamete kadar böyle güzel insanlar olmayacak mı? Olmasın mı? Kur'an, kıyamete kadar varlığını korumayacak mı? Evrensel değil mi?

Gönül insanı, kamil insan, bir başka tabirle, dört dörtlük adamlar; empati, tatlı dil, sevgiye götüren yollar, nefreti, öfkeyi, kini, düşmanlığı, kavgayı, savaşı, yumrukları sıkmayı… bir kenara bırakıp, dünyayı cennet yapmaya gayret ederler.

 

 

 

Hep Yaş Dökeriz!

Yüreğim karlandı, ellerim buydu,

Samimiyet hasta, hep yaş dökeriz,

Dünyamız harlandı, hissizce koydu,

İnsanlık iflasta, hep yaş dökeriz!

 

Gönüllerde tipi, sanki kış gibi,

Ruhlarda tufan var, bir akış gibi,

Elveda söyleyen bir bakış gibi,

Sevgiler arasta, hep yaş dökeriz!

 

Fikirler kurakta, değerlerde buz,

Ecel son durakta, çok yoruluruz,

Muhabbet ırakta, hep kavruluruz,

Âdem'ler de yasta, hep yaş dökeriz!

 

Kalmamıştır asla, düşünce beyin,

İhsanın anlamı, bilmez ki neyin?

Duygular mezarda, ruhu yok şeyin,

İz'anlar iflasta, hep yaş dökeriz!

 

 

Batı Dedikleri!

"Medeniyet” diye, yola çıktılar,

Demokrasi ile ülke yıktılar,

Terörle beslendi, canlar yaktılar,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

"İnsanlık” diyerek, hep kandırdılar,

Dünyayı terörle, yandırdılar,

Uyuşturucuya, kan bandırdılar,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Barışın adıyla, barışamadı,

Hak sözün yadıyla, yarışamadı,

Merhamet tadıyla, buluşamadı,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Ezelden beridir, hilale düşman,

Hasan'a Ahmet'e, Bilal'e düşman,

İnsanlığa ait, her hale düşman,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Hep Salamon'larla, birlik oldular,

Hans'la Simon'larla dirlik oldular,

Ülke sömürdüler, varlık oldular,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Beyin yıkadılar, köle ettiler,

Bastıkları yeri, çöle ittiler,

Petrole oturdu, çaldı gittiler,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Müslüman'a kini, dinmeyecek hiç,

İnsanlığı seçip, sinmeyecek hiç,

Vampirlik huyundan, dönmeyecek hiç,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Kur'an'a ezana, yasak koydular,

İtiraz edenin, gözün oydular,

Tüm Siyonistlerin, sözün uydular,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

 

Barışa huzura, savaş açtılar,

Birlikten sohbetten, her dem kaçtılar,

Âdem'i öldürüp, kanını içtiler,

Batı dedikleri, Firavun soyu!

Yazarın Diğer Yazıları