AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Çocuklarımız da büyüklerimiz de bol bol kitap okusun diye sürekli öğütler veriyoruz, planlar, projeler geliştiriyoruz…
Okullarda "kitap okuma saati” uyguluyoruz.
Uzmanlardan stratejiler öğreniyoruz çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırırız diye…
Okuyup da ilmiyle amel etmeyenler için de: "Kitap yüklü eşek” deyimini kullanıyoruz.
Bu deyimi okuma alışkanlığı kazandırmadan önce mi öğretmeliyiz acaba çocuklarımıza?
Deyimin ne anlama geldiğini, çokça okumanın çok da matah bi'şey olmadığını, asıl önemli olanın içselleştirerek okumak olduğunu mu anlatsak, okuma alışkanlığı kazandırmadan önce.
Etrafımızda az da olsa "çok fazla kitap okuyan” çocuklara şahit oluyoruz.
Çocuk odasına kapanıyor sürekli kitap okuyor ama sadece okuyor. Kimseyle herhangi bir sosyal etkileşimi yok. Halini hatrını sorsan cevap vermeye üşeniyor.
Sokaktan, aileden, arkadaşlardan, dünyadan kendini tecrit etmiş durumda.
Tamam, okulda notları yüksek olabilir, genel kültürü gelişmiş olabilir ama bu yeterli mi?
Okuduğu kitapların içinde, aile kavramı, dostluklar, arkadaşlıklar, yardımseverlik, kendi işini başkasına yaptırmama gibi ibareler geçmiyor mu? Geçiyor mutlaka. Peki, pratik nerede?
İlmiyle amel etmeyenlere dinimiz de müsaade etmez.
Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandıralım derken onların toplumla bağını koparmayalım.
Onlara aile bilincini, birlikte yaşama bilincini, hayatın iyi ve kötü yanlarını da anlatalım.
Çok okuyan ama pısırık,
Bilgili ama bilinçsiz,
Kültürlü ama şuursuz nesiller yetiştirmeyelim.
Hayat sadece kitapların içinde anlatılanlar değil ki…
Okuyarak öğrendiklerimizi gerçek hayatla harmanlamazsak ot gibi yaşarız.
Biberin acı olduğunu ne kadar öğrenirsen öğren biberi tatmadan o öğrendiklerin hiçbir işe yaramaz.
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak
Muhaliflerin sevdiği rakip siyasetçi
Yanlış tercih heba eder yılları
Teröre gerçekte kimler karşı?
Lider dediğin hakaret eder!
Ülkeyi soyanlar rahatsız