DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Çocuklarımız da büyüklerimiz de bol bol kitap okusun diye sürekli öğütler veriyoruz, planlar, projeler geliştiriyoruz…
Okullarda "kitap okuma saati” uyguluyoruz.
Uzmanlardan stratejiler öğreniyoruz çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırırız diye…
Okuyup da ilmiyle amel etmeyenler için de: "Kitap yüklü eşek” deyimini kullanıyoruz.
Bu deyimi okuma alışkanlığı kazandırmadan önce mi öğretmeliyiz acaba çocuklarımıza?
Deyimin ne anlama geldiğini, çokça okumanın çok da matah bi'şey olmadığını, asıl önemli olanın içselleştirerek okumak olduğunu mu anlatsak, okuma alışkanlığı kazandırmadan önce.
Etrafımızda az da olsa "çok fazla kitap okuyan” çocuklara şahit oluyoruz.
Çocuk odasına kapanıyor sürekli kitap okuyor ama sadece okuyor. Kimseyle herhangi bir sosyal etkileşimi yok. Halini hatrını sorsan cevap vermeye üşeniyor.
Sokaktan, aileden, arkadaşlardan, dünyadan kendini tecrit etmiş durumda.
Tamam, okulda notları yüksek olabilir, genel kültürü gelişmiş olabilir ama bu yeterli mi?
Okuduğu kitapların içinde, aile kavramı, dostluklar, arkadaşlıklar, yardımseverlik, kendi işini başkasına yaptırmama gibi ibareler geçmiyor mu? Geçiyor mutlaka. Peki, pratik nerede?
İlmiyle amel etmeyenlere dinimiz de müsaade etmez.
Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandıralım derken onların toplumla bağını koparmayalım.
Onlara aile bilincini, birlikte yaşama bilincini, hayatın iyi ve kötü yanlarını da anlatalım.
Çok okuyan ama pısırık,
Bilgili ama bilinçsiz,
Kültürlü ama şuursuz nesiller yetiştirmeyelim.
Hayat sadece kitapların içinde anlatılanlar değil ki…
Okuyarak öğrendiklerimizi gerçek hayatla harmanlamazsak ot gibi yaşarız.
Biberin acı olduğunu ne kadar öğrenirsen öğren biberi tatmadan o öğrendiklerin hiçbir işe yaramaz.
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı