Dinin Geleceği
DİLÂRÂ OLABİLMEK
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
ŞÜPHE
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Çocuklarımız da büyüklerimiz de bol bol kitap okusun diye sürekli öğütler veriyoruz, planlar, projeler geliştiriyoruz…
Okullarda "kitap okuma saati” uyguluyoruz.
Uzmanlardan stratejiler öğreniyoruz çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırırız diye…
Okuyup da ilmiyle amel etmeyenler için de: "Kitap yüklü eşek” deyimini kullanıyoruz.
Bu deyimi okuma alışkanlığı kazandırmadan önce mi öğretmeliyiz acaba çocuklarımıza?
Deyimin ne anlama geldiğini, çokça okumanın çok da matah bi'şey olmadığını, asıl önemli olanın içselleştirerek okumak olduğunu mu anlatsak, okuma alışkanlığı kazandırmadan önce.
Etrafımızda az da olsa "çok fazla kitap okuyan” çocuklara şahit oluyoruz.
Çocuk odasına kapanıyor sürekli kitap okuyor ama sadece okuyor. Kimseyle herhangi bir sosyal etkileşimi yok. Halini hatrını sorsan cevap vermeye üşeniyor.
Sokaktan, aileden, arkadaşlardan, dünyadan kendini tecrit etmiş durumda.
Tamam, okulda notları yüksek olabilir, genel kültürü gelişmiş olabilir ama bu yeterli mi?
Okuduğu kitapların içinde, aile kavramı, dostluklar, arkadaşlıklar, yardımseverlik, kendi işini başkasına yaptırmama gibi ibareler geçmiyor mu? Geçiyor mutlaka. Peki, pratik nerede?
İlmiyle amel etmeyenlere dinimiz de müsaade etmez.
Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandıralım derken onların toplumla bağını koparmayalım.
Onlara aile bilincini, birlikte yaşama bilincini, hayatın iyi ve kötü yanlarını da anlatalım.
Çok okuyan ama pısırık,
Bilgili ama bilinçsiz,
Kültürlü ama şuursuz nesiller yetiştirmeyelim.
Hayat sadece kitapların içinde anlatılanlar değil ki…
Okuyarak öğrendiklerimizi gerçek hayatla harmanlamazsak ot gibi yaşarız.
Biberin acı olduğunu ne kadar öğrenirsen öğren biberi tatmadan o öğrendiklerin hiçbir işe yaramaz.
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak