GÖNÜL FATİHLERİ
DÜNYAMIZIN MANYETİK ENERJİ KANALLARI, LEY HATTI
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Ekim Ayı Satış Verileri Açıklandı
KAYYUM TUZAĞI
Organize İşler
Enflasyonu düşürmek için büyümeden taviz mi veriliyor?
TARAF
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
Kızılören’de Bin Yıllık Peynir Şöleni
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU!
Güzel bir gelenek, hoş bir seda
MUTLU OLMAK MI YOKSA HUZURLU OLMAK MI?
Milat
Sosyal medyada 2 Kasım 2023 tarihinde şöyle bir cümle paylaşmıştım:
"Yıllardır söylerim, Türkiye'de kimi belalar arkası arkasına olur... Ya da oldurulur bilemiyorum.
Köpekler çocuklara saldırmaya başlar bu devam eder bir süre.
Köpekler başörtülüye saldırır bu da devam eder bir süre.
Şimdi de yurtlarda asansör kazaları...
Birkaç günde üçüncü vaka bugün itibarıyla...
Size de tuhaf gelmiyor mu?”
Yurtlarda yemekten zehirlenmeler, yeniden asansör kaza haberleri gelmeye devam ediyor.
Bir şey olduğu açık ama ne oluyor onu bilemiyoruz.
Devlet mutlaka biliyordur. Hem biliyordur hem de önlem alıyordur, diyeceğiz de kazalar devam edince önlem alınıp alınmadığı konusunda da emin değiliz.
Bu kadar tesadüfün arka arkaya sıralanması açıklanacak gibi değil.
Eğer bilinçli yapılıyorsa bunun arka planında mutlaka devleti aciz gösterme ve öğrenciler üzerinde ortalığı karıştırma çabası vardır.
Bir aciz gösterme olayı daha... Hoş bu pandemiden beri devam eden bir durum.
Fahiş fiyat meselesi.
Serbest piyasa kılıfıyla fahiş fiyatla ürün satıyor marketler.
Şu hengâmeli günlerde herkes, herkes dediğim "Duyarlı, vicdanlı insanlardan söz ediyorum, yüreği yangın yerine dönen insanlardan…”
İşte o hassas insanlar İsrail'e destek veren ürünleri boykot ederken bir de bakıyorsunuz aynı ürünün yerli olanının fiyatını iki katına çıkarıvermişler ve İsrail'e destek veren firmaların -eskiden daha pahalı olan- ürünlerinin fiyatını da yarı yarıya indirivermişler.
Türkiye Yüzyılı dediğimiz dönemde insanların canını acıtan bu tür durumlara el atılmazsa insanların kurumlara olan saygısı da kalmaz.
Hangi bakanlığın alanına giriyorsa bu çelişkili durumlar, yetkililerin hemen el atması gerekmektedir.
Sosyal medyada kutuplaşma başladıktan sonra, kurumlara olan itibar zayıfladıktan sonra, devlet aciz gösterildikten sonra atılacak adımların kimseye faydası olmuyor.
Sanki kurumları yöneten insanlar sosyal medya kullanmıyor, sanki olanı biteni görmüyorlar gibi, insanlar feryat ediyor ama kimsenin kılını kıpırdattığı yok.
Cumhurbaşkanımız dişiyle tırnağıyla ülkeyi düze çıkartmaya çalışırken birileri kulağının üstüne yatıyor.
Cumhurbaşkanımız dünya siyasetine yön vermeye çalışırken, Filistin'deki kardeşlerimizin sorunlarına çözüm bulmaya çalışırken, oldukça güzel bir boykot furyası başlamışken, bu tür sıkıntılar herkesin canını sıkıyor.
Asansörleri kontrol edelim, yurtlarda çalışanları denetleyelim, yerli ürünlerin fiyatlarını artıran marketleri İsrail yanlısı ilan edip onları da boykot listesine alalım ki önümüzü görelim…
Bu millete kötülük etmeye çalışan herkese haddini bildirmek kurumların boynunun borcudur.
İlmek ilmek örülen başarıların altına oymaya kimsenin hakkı yoktur.
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler
Kılıcı teğmenlere kim verdi?
Eleştirdikçe gemiyi batıranlar