DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Bu ülkenin düşmanları ne ister?
10 Kasım törenleri esnasında ister kısık kesli ister bağırarak Atatürk aleyhine söylenecek söz ister.
Cuma namazı esnasında Müslümanlara hakaret edilmesini ister cami önünde.
Ramazanda oruç tutanların karşısında sırf nispet olsun diye oruç yiyen tiplerden ister.
Alevi kardeşlerimizin yoğun olduğu yerlerde onların değerlerine saldıran tipleri ister.
Kürt kardeşlerimizin yoğun olduğu bölgelerde faşizan eylemler ister.
Teröristleri savunanların "aydın” kabul edilmesini, onları meclise taşıyanların da demokrasi savunucusu olarak görülmesini ister.
Türkiye düşmanları,
Türkiye'nin gelişmemesi için, geriye gitmesi için ne gerekiyorsa onu ister.
Dolar kullanmam, ben Türkiye gemisindeyim diyen bir sanatçıya "hain, yalaka, satılmış” denilmesini ister bizim düşmanlarımız.
Sanatçı, yazar, aydın, entelektüel kim varsa hepsini devletin karşısında görmek ister.
Türkiye düşmanlarının istediği gibi mi olacağız, yoksa bunlarla topyekün mücadeleyi mi seçeceğiz?
Aklıevvel mi olacağız, aklıselim mi hareket edeceğiz?
Reyting uğruna, fenomen olma uğruna insanları ayrımcılığa mı sürükleyeceğiz yoksa birleştirici rollere mi bürüneceğiz?
Korkma! Sen de katıl bize! Sen de doğruyu haykıran kadının yanında dur, Kemalistler seni de mi sindirdi? Nidasının peşinden mi gideceğiz, yoksa "hadi oradan şarlatan sen de!” mi diyeceğiz?
"Galeyan gelince savuşan mantığı” neyleyim ben?
Neyleyim ateşe körükle giden aklı…
10 Kasımda törenleri provoke edenlere hiçbir şey yapılmadığını düşünelim bir an için…
Bu her sene gittikçe artmaz mı? Toplumun sinir uçlarıyla oynayarak nereye varacağız?
Neymiş efendim, Atatürk ilah değildir demek suç değilmiş…
Onun suç olmadığını bilmeyen yok. Masal anlatmayın!
Bir doğruyu nerede, ne zaman söylediğin önemli…
Çok mu gerekliydi o cümleyi söylemek? Hangi yaramızı sardı, hangi derdimize derman oldu? Filistin'e atılan bombalara kalkan mı oldu?
Biz zaten günde onlarca kez, "LA” demiyor muyuz? Eklemiyor muyuz ardından "İLAHEİLLALLAH”?
Biz sorumlu insanlarız, Müslüman sorumlu, ferasetli, dirayetli olur.
Nerede itidalli davranacağını, nerede gözüpek davranacağını gayet iyi bilir.
Tören esnasında o sözü söyleyen de, o kadına tutanak tutan da, o kadını tutuklayan da her kimse bunların tamamı gözden geçirilmeli, sanki ortada organize bir eylem var gibi.
Kapalı kapılar arkasında yazılan senaryoya alet olmadan;
Toptan Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp ayrılmadan yolumuza devam etmeliyiz, yoksa çok kolay olacak bizi parçalamaları…
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı