İSTERSEN SULHU SALAH, HAZIR OL CENGE!
Devleti zayıf göstermenin bedeli
SİYONİST İSRAİL ZULMÜNE KARŞI GAZZE’NİN, İRAN’IN YANINDAYIZ
DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
Türkiye’nin gıda güvenliği Konya’ya bağlı
Amerika Yalan Söylüyor
BU SAVAŞ, SADECE İRAN VE İSRAİL SAVAŞI MI?
KAYGAN ZEMİN
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Kimse kimseyi yılbaşı kutluyor diye kötüleyemez.
Eğlence seçiminde de, din seçiminde de, yaşam biçimi seçiminde de herkes özgür olmalıdır ki zaten özgürdür de.
Kimse kendi yaşam biçimini bir başkasına da dayatamaz. Ben nasıl yaşıyorsam, ben nasıl düşünüyorsam sen de benim gibi yaşayıp, benim gibi düşünmek zorundasın anlayışı kötü bir anlayıştır. Bu tür anlayışlar genelde ters teper. Kaş yapayım derke göz çıkarırız.
Hem yılbaşı kutlaması sadece Hıristiyanların kutladığı bir şey değildir.
Öteden beri bizim kültürümüzde yılbaşı kutlaması her zaman vardır, var olagelmiştir.
Türkler Ortaasya'dan çıkarken tarihler Aralık 27'yi gösteriyordu. Anadolu'ya, Balkanlar'a doğru yol alan dedelerimiz birden durdu. 3 gün geçmişti. Çoluk çocuk ne varsa hepsini durdurup, durun! Bugün yılbaşı, herkes kutlayacak dedi kafile lideri. Herkes de hiç itiraz etmeden kutladı o mübarek günü!
O gelenek sürecekken tam, araya Selçuklu ve Osmanlı gibi bağnaz, bağnaz olduğu kadar da haddini ve ecdadını bilmez iki devlet girdi.
O devletlerin görüşleri farklıydı, dediler ki bu devletler:
"Bizler tüm dünyaya sahip olmak istiyoruz, dünyadaki kötülükleri azaltmak istiyoruz, adil bir sistemle özümüzü kaybetmeden dünyaya hükmetmek istiyoruz.
Eğer özümüzü kaybedersek, bizden olmayanlar gibi yaşamaya çalışır, onların adetleri ile hempa olursak onlar gibi olmaya başlarız ve biz onlara değil onlar bize hükmeder.”
Tamam, asırlardır dedikleri doğru çıktı. Doğru çıktı çıkmasına da…
Öyle de yaşanmazdı ki canım.
Dünya değişiyordu. Değişen dünyaya ayak uydurmak zorundaydık. Takvim almalıydık başkalarından, bizim takvimler geceyi gündüz, gündüzü gece gösteriyordu. Yazı kış, kışı yaz gösteriyordu.
Harf almak zorundaydık başkalarından, bizim harflerle "Batı” yazsak "fethedilmesi gereken yerler” anlamına geliyordu.
Kanun almalıydık başkalarından, ceza kanunlarını almalıydık, borç kanunlarını almalıydık. Bizim kanunlar çağın gerisinde kalmıştı. Kadınlara, çocuklara, hayvanlara şiddet uygulayan, onlara tecavüz eden, onları katleden canilere bizim kanunlarımız zerre kadar ceza vermiyordu ama batılı kanunlar sayesinde ülkemizde tek bir cinayet bile işlenmemiştir.
Alkol de almalıydık sabahlara kadar. İlla ki sarhoş olmalıydık. Ayık kafayla düşünmemiz bizleri batının yolundan çıkarabilirdi.
Yılbaşında eğlenmek hem gavurlara benzemeye çalışmak değildir ki… O da nereden çıktı?
Müslümanlar da kutluyor, yalan mı? Emperyalistler de, kapitalistler de, ateistler de, deistler de herkes kutluyor.
Sen yemek yerken yemek yiyen gavurlara mı benzemiş oluyorsun? Yapma Allah aşkına?
Hem batılı gibi yaşar, onlar gibi içer, onların yaşa dediği şekilde yaşar, onlar ne yaparsa alır birebir taklit ederim hem de;
"Türkiye özünü kaybetti arkadaş, eskiden böyle miydi, eskiden buralar hep dutluktu, diye duyarlı insan modülüne giriş yaparım, karışmayın bana…”
Devleti zayıf göstermenin bedeli
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
Muhalefet iktidara gelebilir mi?
Başkasından bekleme kolaycılığı
Milletle ters düşenler
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
Düşmanıyla yoldaş olanlar
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!