DİLÂRÂ OLABİLMEK
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
ŞÜPHE
Kendi Ekseni (Egosu) Etrafında Dönmenin Usulü
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
İnsanlar durduğu yerde saymazlar.
Doğumundan ölüme kadar sürekli bir değişim halindedir.
Kimisi fiziki değişim yaşar, kimisi hem fiziki değişim yaşar, büyür, hem de gelişir, kendisini değiştirir.
İnsanlar geliştikçe bulundukları konum da değişir.
İlkokulu bitiren ilkokulda kalmaz neticede.
Hayata atıldığı, iş güç sahibi olduğu zaman da basamakları birer birer çıkmaya başlar insan.
Buraya kadar her şey normal seyrindedir.
Buradan sonra tabiri caizse taht kavgaları başlar.
Nedir taht kavgaları?
Hani şu meşhur koltuk sevdası.
Makam mevkii istemeyen insan türüne pek fazla rastlanmış değil eskiden beri.
Her ideolojiden, her dinden, her ırktan, her meşrepten insan makam sever, koltuk sever.
Yukarı çıkmayı, insanlara emir vermeyi, insanların önünde olmayı, etrafındakilere ''ben bu oldum'' demeyi her insan ister.
Kimisinin haklı! gerekçeleri vardır...
''O işi o yapıyorsa ben de yaparım,
O benden daha mı iyi yapacak?
Ben istemedim bana zorla verdiler,
Beni insanlar istiyor...'' gibi.
Hele bir güruh var dillere destan...
''Hizmet etmek istiyorum!''
Hizmet etmek istiyorum diyenlerden hiçbirinin sırtında Kızılay çuvalı görmedik ama inandık da dediğine, beyan esastır bizde...
Bir kesim daha var, onlar biraz inandırıcı diğerlerine göre.
''Görevden kaçılmaz, biz yapmasak daha kötüleri yapacak!''
Evet, bu kesim inandırıcı biraz.
Bu kesime tam anlamıyla inanmak için de bir takım kriterler var...
Koltuk sallanınca irtifa kaybediyorlar mı? Hemen telefonu ellerine alıp, belki lâzım olur diye kaydettiği kişilerle temas kurmaya başlıyorlar mı?
Neydi?
''Görev istenmez, verilir!''
Peki, bu söz geçerliliğini koruyor mu hâlâ?
Bu sözü en çok, yukarı çıkarken görev isteyenlerden duyuyoruz.
Yukarıdaki görev dağıtanlar yukarı çıkarken görev istemeyip, görev verilenler olsaydı, bu söze uygun hareket edelim denirdi.
Maalesef şu durumda görüyoruz ki, etrafta görev istemeyen nitelikli insanlara görev vermeye çalışan kimse yok.
Ya o insanları Allah, makam ateşinden koruyor ya da o insanlar dünya nimetinden yararlanmamakla imtihan ediliyor...
Temennimiz o ki, imtihanı kaybedip görev isteme kuyruğuna girmezler...
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak