DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Allah’ın laneti yakın
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
DÜNDEN BUGÜNE
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Mutluyduk…
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
“Hayatın Masası”
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Yunus'u günümüze çağırsak,
Mevlana'yı çağırsak,
Hacı Bektaş Veli'yi çağırsak…
Ve onlardan ülkemizin herhangi bir ferdi gibi davranmalarını istesek…
Nasıl bir sonuç elde edebiliriz?
Mesela;
Sizi asacağız, sizi keseceğiz, size hayat hakkı tanımayacağız, diyenlere karşı nasıl bir tavır sergilerlerdi acep?
Yaradılan'ı hoş görür müydü Yaradan'dan ötürü Yunus?
"Hele bir fırsat bizim elimize geçsin görün o zaman.
Size neler yapabileceğimizi havsalanız bile almaz” diyenlere karşı ne düşünürdü Mevlana?
Hiç kimseyi ayıplamayın diyen Hacı Bektaş Veli bu güruhu görse ne derdi?
Bir yandan diyoruz ki:
"Onlar ne yaparlarsa yapsın, onlar ne derlerse desin biz onlar gibi olmayacağız, onların yılan dilini kullanmayacağız, onlar gibi hareket etmeyeceğiz…
Onların seviyesine düşmeyeceğiz…
Zaten onların derdi de bu!
Kendi seviyelerine düşürüp bizleri oradan vurmak…”
Bunları söyleyip gönül rahatlığıyla dalıyoruz uykuya…
Sabah kalkıp bir bakıyoruz ki…
İşitmediğimiz hakaret kalmamış, tehdidin her türlüsü edilmiş…
"Fırsat bize geçince…” Bakın bu cümle oldukça önemli…
Peki, fırsat şuan elinde olanlar neden bunlara bir şey yapmıyor?
Yapamıyorlar mı?
Korkuyorlar mı?
Hayır!
Onların çirkef diliyle, onların tehdit diliyle konuşmak, onların yapmak istediklerini yapmak, fırsat elinde olanlara yakışan bir davranış değil.
Peki, onların tehdit diline, kutuplaştırıcı diline, sürekli parmak sallamalarına karşı neler yapılabilir?
Bunun yollarını aramalıyız aslında.
Ağırdan bir ayağa kalksan kaçacak delik arayacak olanlar klavye başında önüne gelene hakaretler yağdırıyor!
Devletin bunlara karşı yapacağı şeyler elbette vardır.
Ama bizler toplum olarak neler yapmalıyız?
Kutuplaşmayı iyice derinlere mi indireceğiz?
Ne olacaksa olsun mu diyeceğiz?
Azdan az çoktan çok gider mi diyeceğiz?
Ben bunlarla kıyamete kadar kutuplaşırım arkadaş mı diyeceğiz?
Ve bunları dedikten sonra ne olacak?
Bir yol bulmamız lazım.
Orta bir yol…
Ortak bir yol.
Bir işe yarayacağından değil ama yine de söyleyelim:
Azgın dili kullanan kim varsa, kimden olduğunun bir önemi yok…
Liderlerinin kendi taraftarlarını sağduyulu olmaya davet etmek gibi bir zorunluluğu var.
Ey azgın dil sahipleri!
Yarın herkes kendisini kurtarır ama olan sana olur, bana olur!
Sana sufle verip de seni azdıranların, sana azgın dil kullandıranların derdi ne biliyor musun?
Derin fay hatları oluşturup seni beni birbirimize kırdırmak ve fay hattını çatlatıp ülkede siyasi deprem oluşturup ülkeyi karıştırmak ve nihayetinde de bölmek…
Bunu anladığın an çok geç olacak!
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak
Muhaliflerin sevdiği rakip siyasetçi
Yanlış tercih heba eder yılları
Teröre gerçekte kimler karşı?
Lider dediğin hakaret eder!
Ülkeyi soyanlar rahatsız