Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
İNSANIN KONUŞMALARI, DAVRANIŞLARI YA CENNETİ YA DA CEHENNEMİDİR
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
TERÖRSÜZ DÜNYA MÜMKÜN MÜ?
Türk ile Kürt bir olursa...
Türkiye ekonomisi küresel ticari krize karşı ne kadar dayanıklı?
BİR HAYAL BİR MÜZE
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
Kısır Döngü
NUŞİREVAN’IN ADALETİ
Güneş Ayakta Duranların Üzerine Doğar
KADERİ ÇİN’E TESLİM EDİLMİŞ UYGUR TÜRKLERİ
REZİLLİK DİZ BOYU
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
"Milletimiz mağdur olana destek olur o yüzden sevmediğiniz insanların mağdur olmalarına sebep olmayın, o insan gün gelir karşınıza çıkar ve sizi alt eder”
Öyle mi gerçekten?
Evet! Doğrudan söylemek gerekirse böyle!
Sadece bizim milletimiz değil, aklı başında hiçbir millet haksızlığa uğrayanı görmezden gelemez.
İnsanlar kimseye hakaret etmeden fikirlerini beyan ederlerken, kanunen suçlu bulunmuş olsalar da "hakaret” etmedikleri için mağdur edilmiş olurlar.
Kanunları da yapanlar insanlar değil midir?
Geçmişte "siyasî” yönden suçlu bulunan insanlara bakın, hemen hemen hepsi beklenmedik makamlara gelmişlerdir.
Kimisi belediye başkanı, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olmuştur.
Hepsi de ülkeyi yönetmeye talip idiler.
Hapishanelerde işkence görenler bile vardı bunların içinde.
Bunlardan hiçbiri aşırı derecede zengin değillerdi.
Zengin olanlar da müteahhit değildi.
Ne rüşvet almışlardı kayıtlara geçen.
Ne kameraları bantlayarak otel odalarında görüşmeleri vardı.
Ne yok pahasına villa sahibi olmuşlardı ne belediyenin kasasından gazetecilerle özel uçaklarla yurt dışı seyahati yapıyorlardı lüks mekanlarda kalarak.
Ne belediyenin kasasından konutlarına lüks mobilyalar alıyorlardı.
Belki beceriksizlikleri ile ülke ekonomisini batırıyorlar, yandaşlarına milletin parasını peşkeş çekiyorlardı ama kendileri cebini dolduran siyasetçiler değillerdi geçmişte mağdur olanlar.
Otel odalarında vekil satışı yapanlar vardı ama sinyal kesicilerle iş adamlarıyla görüşen yoktu.
Düşmanlarınızı mağdur etmeyin, mağdur ederseniz sizi alt edebilirler mantığıyla hareket edersek ne hukuk kalır bu ülkede ne yargıya ne de siyasetçilere güven kalır…
Onca rüşvet söylentilerine, para kulelerine, suç unsuru taşıyan ses kayıtlarına, ihbarlara, açık veya gizli tanıkların iddialarına göz yumarsanız…
"Bu şahıslar yarın benim başıma bela olur aman sesimi çıkarmayayım” derseniz…
Bu milletin evlatlarına ihanet etmiş olursunuz.
Bu şahsılar aklanırsa çektikleri cezaların karşılığını bir şekilde alırlar, millet nezdinde itibarlı olurlar.
Ama suçlu bulunurlarsa bedelini ödemek zorundalar.
Vay efendim mağdur olurlarmış.
Çalana ses çıkarma, fitne çıkarana ses çıkarma, yalan söyleyene ses çıkarma, iftira atana ses çıkarma…
Bu millet şayet hırsızlık yapana sahip çıkar da onu başımıza seçerse onun da cezasını öder!
Ama millet hırsıza sahip çıkacak diye de yargı işini yapmamazlık edemez.
Sosyal medyayı bir kenara bırakarak halkın içine çıkarsanız halk da hırsıza sahip çıkıyor değil.
7 yıldır belediyeyi yöneten bir insan taş üstüne taş koymuyor da onca borcun altına giriyorsa belediyenin bütçesinin nereye gittiğini sorar milletimiz.
Bakmayın sokak eylemlerinde ve sosyal medyada atıp tuttuklarına.
Mağdur gerçekten mağdur olursa insanımız baş üstünde tutar onu.
Milyarlarca liralık bütçeyi yönetemeyip üstüne belediyeyi milyarca lira borçlandırana da "Bu para nerede?” diye sorar…
Düşmanıyla yoldaş olanlar
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart