Böyle çılgınlık görülmedi
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
Görgüsüzlüğün göstergeleri
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
Kripto para piyasaları bir oyun alanı değildir
İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞI VARDIR
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
İtalyan gazetelerinin birinde;
Türkler 15 Temmuz gecesi birbirlerine nöbet devrederken, ben eve gidiyorum, “sıkıntı” olursa ara hemen gelirim diye vedalaşıyorlar, onların “sıkıntı” dedikleri de, tank, uçak, bomba, mermi… diye yazmışlar.
Haberi okurken tüylerimiz diken diken olmayı falan aştı artık. Gözlerden gelen yaşlar sel oldu aktı herkeste.
Tabii bu tür olayları anlatılırken yalnızca insan olanlar etkileniyor, diğerleri Çanakkale’de, Kıbrıs’ta görünmez aksakallı dedelerin hikâyelerine nasıl burun kıvırdılarsa bu hikâyelere de burun kıvırmaya devam ediyorlar.
Bundan bir ay önce;
Tankın namlusuna göğsümüzü gereceğiz,
Tankın altına gireceğiz,
Helikoptere ıslık çalıp, erkeksen indir lan aşağıya diyeceğiz,
Buğday tarlasını ateşe verip uçakları şaşırtacağız,
Çatıya çıkıp uçağa atlayacağız, falan desek bize gülmeyen kalmazdı.
O gülenler Çanakkale destanını da anlamadılar zaten.
Bu yaşananları ileride çocuklarımıza, torunlarımıza anlatırkenki ruh halimizi merak ediyorum…
Ne tepki verecekler acaba? Doktora mı götürecekler bizi?
Tarih okumayanlar veya şiir sevmeyenler bilmezler:
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
diyordu Akif.
Şimdi tarih yeniden yazıldı. Hiç hamasete gerek kalmadan, tüm gerçekler bütün heybetiyle ortada!
Cumhuriyet kurulduğundan beri askerlerin yönetime el koymasından sonra yaşananları biliyorsunuz…
Kimi asıldı kimseden tık çıkmadı, kimi namlunun ucunu görünce şapkasını alıp sıvıştı…
İşte şimdi 15 Temmuz bize bir gerçeği daha öğretti:
Tayyip ERDOĞAN gibi bir lideri düşmana teslim etmeyecek bir iradenin varlığını müşahede etmiş olduk.
Yalnızca biz değil tüm dünya gördü bunu!
Neden vermedi millet ERDOĞAN’I düşmana?
Siyasi hayatı boyunca onca olumsuz algıya rağmen dimdik duran, Hakk’ın ve Halkının yanında olan bir lideri bu millet düşmana teslim eder mi sanıyorsunuz?
Hülasa;
Bu tarihi ve inanılması güç gerçekleri okullarımızda ders kitabı olarak okutmak ve yeni neslin beynine kazımak gerekiyor.
Allah bir daha bu millete böyle acı yaşatmasın!
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak
Muhaliflerin sevdiği rakip siyasetçi
Yanlış tercih heba eder yılları
Teröre gerçekte kimler karşı?
Lider dediğin hakaret eder!
Ülkeyi soyanlar rahatsız
Omurgasız şımarıklar
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?