“Canlı Yayında Konuşur Gibi” Konuşabilmek
Şivlilik bir dünya markası haline getirilebilir.
KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDEKİ SİHİRLİ GÜÇ, BİLİM
Ağaların eli tutulmaz
REĞÂİB GECESİ BİR GECE DEĞİL BİR YÖN TAYİNİ
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
SEVDALISIYIZ
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Bize bir şehri düşlemek düşer, şehrin ışıkları düşer gözlerimizden, gözlerimiz yorgun düştüğü zaman.
Bir yanımızda gökdelenler yükselirken, yükseltmek isterken gökdelenleri, bir yanımız bir varoş semtinin saflığını, samimiyetini düşler.
Gözümüzü toprak doyursundur aslında, toprağa çıplak ayakla basma fikri ertelenirken. Harcayarak bitiremediğimiz heveslerimiz kalır şehrin aydınlık sandığımız karanlık ışıkları altında.
Nicedir itiraf edemediğimiz tatminsizliğimiz düşer zengin kimselerin aç kalkılan sofralarına.
Gururumuzdan, matah gibi görünen yaşantımızdan ödün vermeyip de, bize acıyanlara üst perdeden bakmak düşer.
Elimizdeki kalemin, dilimizdeki kelimelerin, boşa geçen ömrümüzün hatırlatılmaması için kabuğumuza çekilip uzaklaşmak düşer.
Bir yağmur düşer gökten, hani el açmışız ya, semaya el açtığımızı unutmak düşer.
İçimizde ne kadar iyi haslet varsa ortaya çıkarmak, yeşertmek içindir düşen her yağmur damlası, bize onları nadasa bırakmak düşer.
Bir yetimin başını okşarken, içimize hardal tanesinden daha büyük, dağlar kadar kibir düşer.
Yüksek makamlarda gözü olanlara, gözün çıksın diyerek, alttan alta, altımıza koltuk çekme derdi düşer.
Etrafımızdaki tüm insanları uzaklaştırıp kendimizden, anlaşılamadığımıza, farklılığımıza, sıra dışılığımıza methiyeler dizmek düşer.
Parayla saadetin olmayacağını cümle âleme ilan edip, payımıza maldan mülkten başka bir şey düşünmeme yanılgısı düşer.
Birilerini yaftalarken, arkasından olumsuz sözler sarf ederken, kendimizin ne kadar da iyi olduğunu düşünmek düşer.
-----
Düşer ellerimize ruhumuzun kirleri, yüzümüze çarpacak kimselerden uzak durur, yüzlerine çarparız ne kadar kirimiz varsa, bencilliğimiz, ikiyüzlülüğümüz varsa!
Cenneti garantilemiş, her kalbe girmiş, riyakârlık binasını yıkmış, gururumuzu ayaklar altına almış, başımızı yastığa koyunca huzur içinde derin bir uykuya dalmış kimseleriz biz artık.
İçimizdeki vicdanı, sızlamaması için dondurup, tüm aynaları Don Kişot gibi parçalamış, etrafımıza çelikten bir zırh inşa etmiş kaygısızlarız biz.
Yanılgılarımız, çelişkilerimiz, sığlığımız, maskelerimiz, önyargılarımız kurtarma yeleği gibi bizi alabora olmaktan kurtarır belki fırtınalı dalgalarla savaşırken lakin ayağımıza bağladığımız gurur, riyakârlık, samimiyetsizlik, ikiyüzlülük, tahammülsüzlük gibi hasletler de çeker, içinde meymenetsiz ve suratsızların cirit attığı okyanusun dibine!
Bize ışıklarını söndürdüğümüz bir şehri aydınlatmak düşer de, üşeniriz ışıkları yakmaya, kalkmak cesaret işi!
Seküler kesimin çatallı dili
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
Milletin Sinirini Bozmayın!
İddia ediyorum boş iddianame!
Aileyi madde planında kurtarırken
Torpil iyi işlere gölge düşürüyor
Mülakat sistemi değişiyor mu?
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi