Münafıklık kötü müdür?
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
Deprem, EYT ve Kuraklık Kaynaklı Maliyetler Bütçe Dengelerini Sarsıyor
KALİTE
HECE ŞİİRLERİ VE RUBAİLERİM
Dinin Geleceği
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Bize bir şehri düşlemek düşer, şehrin ışıkları düşer gözlerimizden, gözlerimiz yorgun düştüğü zaman.
Bir yanımızda gökdelenler yükselirken, yükseltmek isterken gökdelenleri, bir yanımız bir varoş semtinin saflığını, samimiyetini düşler.
Gözümüzü toprak doyursundur aslında, toprağa çıplak ayakla basma fikri ertelenirken. Harcayarak bitiremediğimiz heveslerimiz kalır şehrin aydınlık sandığımız karanlık ışıkları altında.
Nicedir itiraf edemediğimiz tatminsizliğimiz düşer zengin kimselerin aç kalkılan sofralarına.
Gururumuzdan, matah gibi görünen yaşantımızdan ödün vermeyip de, bize acıyanlara üst perdeden bakmak düşer.
Elimizdeki kalemin, dilimizdeki kelimelerin, boşa geçen ömrümüzün hatırlatılmaması için kabuğumuza çekilip uzaklaşmak düşer.
Bir yağmur düşer gökten, hani el açmışız ya, semaya el açtığımızı unutmak düşer.
İçimizde ne kadar iyi haslet varsa ortaya çıkarmak, yeşertmek içindir düşen her yağmur damlası, bize onları nadasa bırakmak düşer.
Bir yetimin başını okşarken, içimize hardal tanesinden daha büyük, dağlar kadar kibir düşer.
Yüksek makamlarda gözü olanlara, gözün çıksın diyerek, alttan alta, altımıza koltuk çekme derdi düşer.
Etrafımızdaki tüm insanları uzaklaştırıp kendimizden, anlaşılamadığımıza, farklılığımıza, sıra dışılığımıza methiyeler dizmek düşer.
Parayla saadetin olmayacağını cümle âleme ilan edip, payımıza maldan mülkten başka bir şey düşünmeme yanılgısı düşer.
Birilerini yaftalarken, arkasından olumsuz sözler sarf ederken, kendimizin ne kadar da iyi olduğunu düşünmek düşer.
-----
Düşer ellerimize ruhumuzun kirleri, yüzümüze çarpacak kimselerden uzak durur, yüzlerine çarparız ne kadar kirimiz varsa, bencilliğimiz, ikiyüzlülüğümüz varsa!
Cenneti garantilemiş, her kalbe girmiş, riyakârlık binasını yıkmış, gururumuzu ayaklar altına almış, başımızı yastığa koyunca huzur içinde derin bir uykuya dalmış kimseleriz biz artık.
İçimizdeki vicdanı, sızlamaması için dondurup, tüm aynaları Don Kişot gibi parçalamış, etrafımıza çelikten bir zırh inşa etmiş kaygısızlarız biz.
Yanılgılarımız, çelişkilerimiz, sığlığımız, maskelerimiz, önyargılarımız kurtarma yeleği gibi bizi alabora olmaktan kurtarır belki fırtınalı dalgalarla savaşırken lakin ayağımıza bağladığımız gurur, riyakârlık, samimiyetsizlik, ikiyüzlülük, tahammülsüzlük gibi hasletler de çeker, içinde meymenetsiz ve suratsızların cirit attığı okyanusun dibine!
Bize ışıklarını söndürdüğümüz bir şehri aydınlatmak düşer de, üşeniriz ışıkları yakmaya, kalkmak cesaret işi!
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim