Gençliğe Direniş Notları
İSRAİL-İRAN SAVAŞI, ÇIKARILACAK DERSLER VE ÖNERİLER
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
ATEŞ KES MUAMMASI!
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
12 günlük savaş kime ne öğretti?
Netanyahu küresel ekonomiyi sabote eden intihar komandosuna dönüştü
NEHİR
“Babanın Gölgesi” İyi Bir şey mi?
BASIN DİLİ
Taşkuyu’nun Sırrı
İSRAİL İRAN ÇATIŞMASINA DAİR BİRKAÇ SÖZ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Müslümanların yeryüzünde neden birlik olamayışıyla ilgili hemen hemen her Müslümanın üzerinde ittifak ettiği bir tespit var:
"Aramıza fitne sokuyorlar.”
Biraz daha açarsak, "Dış güçler, özellikle Siyonistler bizi birbirimize düşürüyor.”
Global anlamda eler alırsak konuyu;
"Müslüman ülkelerin başındaki "maşa” yöneticiler, Müslümanlara değil siyonizme hizmet ediyor.”
İşin dünyevi boyutuyla ilgili birkaç söz söylemek gerekirse;
"Müslüman ülkelerin liderleri, zenginlik, bolluk içinde yüzdükleri için mazlumların derdiyle hemdert olmuyor, olamıyor.”
Bunu teyit etmek için de, yüzen saraylar, altın kaplama koltuklar, iştah kabartan yemek ziyafetleri falan filan…
Tüm bunlar doğru mu? El-Hak doğru.
Peki, bu tür olumsuzluklardan yakınan Müslümanlar, İslam dünyasındaki parçalanmışlıklardan kendilerine pay çıkarır mı?
Kesinlikle hayır!
Ama neden?
Neden olacak, cevabı çok basit…
Hani İsmet Özel'in,
"El ne der, diye kahrolası bir putumuz vardır.” Cümlesi var ya, hemen herkesin yanlış anladığı…
Bunu da biraz açalım:
İsmet Özel der ki aslında;
El ne der demeyeceksin, o puta sığınmayacaksın, Allah ne der ona bakacaksın…
Ama biz nasıl anlıyoruz bunu?
"El ne der diye düşünmem, bildiğim gibi, istediğim gibi, nefsimin emirleri doğrultusunda yaşarım.”
E peki, Allah ne der? O kısmını almayız. O kısmı işimize gelmez.
Çağlar boyunca Müslümanlar da, dış güçler bizim birliğimizi bozuyor, biz ne zaman bir araya gelmek istesek fitne sokuyorlar aramıza, bozguncular yüzünden biz böyleyiz, dediler, dedik.
Bir yere kadar doğru olsa da hakikat öyle demiyor, fiiliyatımız öyle demiyor.
Küçük bir beldede, ilçede, şehirde bile biz birlikte hareket edemiyoruz.
Son günlerde sıkça kullandığım bir söz var:
Asıl işimizi yapacağız, bize düşman olanlarla, bizi engellemeye çalışanlarla mücadele edeceğiz de, daha içimizdeki sorunları çözme fırsatı bulamadık, daha içimizde birlik olamadık, dışarıya karşı nasıl dirayetli olacağız?
"Az olsun benim olsun, benim dediğim olsun, ben ne dersem o, hep ben haklıyım, benim etrafımdakiler iyi seninkiler kötü, benden iyisini bulamazlar, biz de birlik istiyoruz ama yanaşmıyorlar…”
Put mu arıyorsunuz, fitne mi arıyorsunuz, arabozucu mu arıyorsunuz, bu söylemleri dile getirenlere bakın. Bunlardan daha kavi düşman olamaz.
Hiçbir Siyonist bize, yukarıdaki söylemleri dile getirenler kadar zarar veremez.
İster kulağınızı kapatıp salağa yatın ayrışma makası giderek açılsın, isterseniz aynaya bakıp kendinize çekidüzen verin birliğimiz sağlamlaşsın.
Allah'ın ayetlerinden işimize gelenlerle etrafa çekidüzen vermeye kalkışıyoruz, oysa en temelde;
"Toptan Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılmayın.” ayeti olmalı.
Sonra gene kendi içimizde tartışır, kim yanlış yolda kim değil bir karara varırız ve herkes kendine düşeni yapar ama önce birlik olmak zorundayız.
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
Devleti zayıf göstermenin bedeli
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
Muhalefet iktidara gelebilir mi?
Başkasından bekleme kolaycılığı
Milletle ters düşenler
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
Düşmanıyla yoldaş olanlar
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan