ASR-I SAADETTE ŞİİR
ŞEHİTLERE SÖZÜMÜZ VAR
Bir imtihandı Gazze ama kimse geçemedi
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
TFF, MHK, Müsabaka Hakemleri ve Bir Miktar Fenerbahçe…
OSMANLI’DA ADALET VE BİZANS PAPAZLARININ MÜSLÜMAN OLUŞLARI
Şöhretin sancıları
Adalet Ama İki Takıma Göre
Türkiye’nin kredi risk primi CDS’ler daha fazla düşer mi?
Kazandım Sananlar
Bizi Kim Daha İyi Yıkar? Su mu, Ateş mi? (Gassal Dizisi Üzerine)
KENDİSİNE NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ VERİLEN İLK “MÜSLÜMAN” YAZAR NECİP MAHFUZDA DİN VE BİLİM İLİŞKİSİ
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Değerlerimizden koptukça toplumdaki kirlilik daha da artıyor.
Herkesin temiz toplum istediği bir ülkede yaşıyoruz ama temiz toplum isteyenlerin suya sabuna dokunmadığını da müşahede ediyoruz.
Kiminle konuşursanız konuşun, kime sorarsanız sorun toplumun yarasını kanatanlar hep başkaları.
Bu kadar kokuşmuşluk almış başını giderken "Ben bu işin neresindeyim?” diye kendisine soran yok.
Sosyal medya yokken gazetelerde ağzından lağım akan kimse olmazdı. Birkaç kişi vardı sadece kendisi gibi düşünmeyenlere "Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan ayı” falan diyen. Onlar da gücünü okuyucularından alırlardı, ne kadar hakaret ederlerse gazeteleri o kadar çok satardı, patronun da işine gelirdi. Gene de çok değildi…
Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu. Daha doğrusu mertlik bozulmadı da insanların içindeki kin ve nefret duygusu açığa çıktı.
Hani;
"Para insanı değiştirmez, içindekini dışarı çıkarır.” derler ya.
Sosyal medya da insanların içindekini dışarı çıkarmaya başladı.
Bidon kafalıları okuyanlar, göbeğini kaşıyan ayıların pınarından beslenenler dikenlerini salıverdiler ortalığa.
Ne kutsal tanıdılar ne devlet erkânı tanıdılar.
Karikatür dergilerinde güya mizah adına etmedikleri hakaret bırakmadılar, toplumun değerlerine ve değerlilerine…
Bu tür pespayeliklerden güç alanlar türedi.
Şimdi açın sosyal medyayı…
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi trollükle suçlayanların öteden beri yazdıklarına bakın…
Öyle iğrenç, ağıza alınmayacak kadar ağır hakaretler görürsünüz ki, sanki onları kendileri değil "miki” yazmış.
Ve bu tür insanlar kendilerine hakaret edildiği zaman suratına eşek derisini kösele yapıp, "Yetişin a dostlar linç ediliyorum!” diye feveran ediyorlar.
İlginçtir ki, her cenahta ağzı bozuk olan yığınlarca insan var…
Peki, insanlar neden hakaret ederler karşıtlarına?
Bunun birkaç sebebi vardır, en önemli sebebi hakaretin dozu arttıkça aldıkları alkış…
İkinci sebebi de, fikir kırıntılarıyla beslenmeleri. Fikrin fahişeleri yani… Fikir kırıntılarıyla değil de, sağlam fikirlerle donatmış olsalar kendilerini hakaret etmeden de karşı tarafa haddini bildirebilirler.
Son bir tespitle kapatalım mevzuyu:
Karşıtlarına hakaret edenlere baktığımızda;
Hakaret edenleri ödüllendirenlerin Türkiye'yi kirletenler olduğu aşikârdır…
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması