Seçim yaklaştıkça algı operasyonları tam gaz devam ediyor.
Sanki bugüne kadar uygulanan sistemde hiçbir sorun yokmuş da, yeni getirilecek sistemin vereceği zararlardan bahsediyorlar.
Tek adam yönetimine kapı aralarmış.
Sanki iki adam (Erdoğan-Yıldırım) yönetimini çok seviyorlar da bu algıyı yapanlar.
Ya hu, akıl var mantık var!
Yeni getirilecek sistemin özü:
Çok başlılık ortadan kalkacak. Bunu anlamayacak ne var ki?
Zamanında öyle bir sistem dayatmışlar ki bize, hatta bunu dile bile getirmişler:
“Türkiye kurursa su verin, ilerlerse başına vurun.” Mealinde laflar etmişler, hilafetin kaldırılmasını şart koşarak bize özgürlük(!) verenler.
Birbiriyle girift, birbirinden bağımsız hareket edemeyen iki kişiye farklı ve birbirine ilintili yetkiler vermişler, ne ileri gidebiliyorsun ne manevra yapabiliyorsun.
Araba kullanırken bile şoförün yanındaki şahıs, risk anında direksiyona sarılıp araca müdahale etse neler olabileceğini herkes biliyor ama işlerine gelmiyor bunu dillendirmek.
Üstüne basa basa söylüyorum, şu an Türkiye’de muhafazakar kesimin oyu yüzde otuzlarda olsaydı bu yeni getirilecek olan sistemi istemeyen herkes balıklama atlardı.
Hayır diyenlerin tamamına yakınının derdi bu!
Yoksa tek adam onlar için sorun değil, onlar tek adam konusunda herkese taş çıkartır geçmişlerine bakarsanız.
Onlar istiyorlar ki;
Biz zaten sistemin kilitleme rolünü biliyoruz, bu eski sistem devam ederse vesayetimiz, baskımız sürecek.
7 Haziran seçimlerinde aldığımız sonuçlara benzer sonuçlar alırız, bir şekilde bu muhafazakarlara ülkeyi tam anlamıyla yönetmeye izin vermeyiz.
Muhafazakarlar yol yapsın, köprü yapsın, ekonomiyi çökertmesin, biz paşa paşa keyfimizi sürelim ama ip gene de bizim elimizde olsun…
Biz de diyoruz ki:
Osmanlı bakiyesi bu ülkeyi gerçek kimliğine kavuşturup, sadece Türkiye’nin değil 1.5 milyar Müslüman’ın bayraktarlığını yapacağız.
Gizli hayırcı Müslümanlara duyurulur!
