Berat Gecesinde, Af Edilenlerden Olmamız Duası İle

Berât Gecesi, Kameri takvimin 8. ay´ı olan Şaban´ın 15. Gecesidir. Önümüzdeki 23/24 Haziran Pazar’ı Pazartesiye bağlayan gece, Berât Kandilidir. Bu vesile ile Berât Gecenizi tebrik eder, her iki cihanda kurtuluşa erenlerden olmamızı Yüce Mevla’dan niyaz ederim.
 
     Berat kelimesi, sıkıntıdan, borçtan, suç ve cezadan kurtulmak, beri olmak anlamına gelir. Berât, Berâet kelimesinin kısaltılmış şeklidir.
Berât Gecesinde, günahlardan, işlenen Manevi suçlardan kurtuluşumuz için ibadet-taat, dua ve niyaz içerisinde en güzel bir şekilde değerlendirmeliyiz. Berat Gecesinde, Berat edenlerden olmamızı Yüce Mevlâdan niyaz ederim. Hayatımızın her dönemini kulluk görevimizin bilinciyle geçirmeliyiz. Sadece önemli gün ve gecelerde değil, her zaman ibadetlerimizi yapmalıyız. Önemli gün ve gecelerde diğer günlerden daha fazla bir şekilde farzlara ilave olarak, nafile ibadetlerle de Allah (c.c.)’a yalvarıp kurtuluşa ermek için çalışmalıyız.
 
      Berat Gecesinde Müminler, mağfirete ermek ve günahlardan temizlenmek için dua ve niyazlarını artırmalıdırlar. Yüce Allah (c.c.) bu gecede, dili ve kalbi ile kendisine yönelenleri ve kendisinden bağışlanmalarını İsteyenleri, affetmekte ve bağışlamaktadır. Yeter ki, Müslüman tam bir dil ve gönül bağı ile Allah (c.c.)´a yönelmiş olsun.
 
      Bu gece, her insanının mukadderatının tayin edildiği bir dönüm zamanıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.): “Esirgeyenlerin en merhametlisi olan Cenab-ı Allah, Şaban ayının 15. gecesi kullarına Lütfu ve Keremi ile tecelli eder. Mü’minlerin günahlarını af buyurur. Kafirlere mühlet verir.” buyurmuştur. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), çok feyizli, bereketli olan bu geceyi uyanık bir şekilde geçirmemizi bize tavsiye ediyor ve şöyle buyuruyor: “Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, O geceyi ibadetle ihya ediniz ve gündüzünü de Oruçlu geçiriniz. Çünkü Allah’u Teâla O gece güneş doğuncaya kadar dünya alemine rahmet nazarı ile tecelli eder ve buyurur ki : “Yok mudur bağışlanmak isteyen, bağışlayayım? Yok mudur rızk isteyen, rızıklandırayım? Yok mudur hastalıklarına şifa isteyen, şifasını vereyim? daha ne gibi dilekleri olanlar varsa istesinler vereyim”
 
     Şu halde bizlerde Peygamberimizin bu ikaz ve buyruğuna kulak açıp gönül vererek, bu ve benzeri geceleri namaz kılıp, Kuran-ı kerim okuyarak, dua ederek. Yüce Allah’ımızdan bağışlanmamızı dileyerek, gündüzünü de oruç tutarak geçirmeliyiz. Aynı zamanda bu gece bir Muhasebe gecesidir. Bütün sene içinde işlenen sevap ve günahların Muhasebesini yapmalıyız. Bunun için bu mübarek geceyi tövbe ve istiğfar, taat ve ibadetle geçirmek kazançlarının en iyisidir. Bu geceye mahsus, kesin bir ibadet şekli yoktur. En doğrusu, ihlası tam olmak üzere, namaz kılarak, dilediği nafile ibadetlerde bulunarak istiğfar edip Cenab-ı Allah´a yalvarmak, Kuran-ı Kerim okuyup v.b. ibadetlerle dopdolu olarak değerlendirmek gerekir.
     Bir hadis-i Şerifte: “Şa’ban ayının on beşinci gecesi ile iki bayram gecesi, ibadette bulunanın kalbi ezeli nûr ile parlar.” buyrulmuştur. Bu gece hadiste belirtildiği gibi “Allah´ın azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Senden yine sana iltica ediyorum. Şanın yücedir.” diye dua edilmelidir. Ayrıca fakirlere, darda kalmışlara, kimsesiz yetimlere yardım elimizi uzatmalıyız. Ölülerimizi rahmetle anmalı, okuduğumuz Kur-an´ı Kerimden hasıl olan sevabı göndererek ruhlarını şad etmeliyiz.
     Müslüman şirk koşmamalı ve kul hakkına girmemelidir. İçki müptelası olup, terk etmeyenler, akraba ile irtibatı kesenler, ana babaya asi olanlar, bu yanlışları devam ettirdikleri sürece affa kavuşmayacaklardır. Ancak Şirk koşmayıp, Tevhid İnancını muhafaza edenler işledikleri amellerin sevap ve günahlarının hangisi daha çoksa ona göre mükafat veya ceza göreceklerdir.Sevabı günahından fazla olan Müslümanlar doğrudan Cenenet’e girebileceklerdir. Sevap ve günahı eşit olanı ise Allah (c.c.) dilerse Cennetine dilerse Cehennemine gönderecektir. Günahı sevabından fazla olan Müslüman da öncelikle Cehenneme gidecek cezasını çekecektir. Günahkar Müslümanlar Cehennemde cezalarını çektikten sonra Cennet’e girebileceklerdir. 
 
Kısacası;Ehli Sünnet İtikadına göre, içki içen, cimrilik eden, kin güden, ana babaya isyan v.b. günahları işleyenlerin kafir olmayacağı beyan edilmiş, büyük günah işlemiş olacakları belirtilmiştir. İmanı sağlam ise, günahlarının cezasını çektikten sonra kişi cennete girecektir. Sevapları günahlarından daha çok ise cehenneme girmez ve doğrudan Cennet’e gider denilmektedir. Fakat yapılan yanlışlar çoğaldıkça, amellerin yanlışlığı, İman’ın korunmasını da zorlaştırmaktadır. Bundan dolayıdır ki; Müslüman Allah’ın emirlerine aykırı davranışlarını terk etmeli, pişman olup tövbe ederek kendini affettirmeye çalışmalıdır.
 
Bu gece af yağmurunu, sağnak sağnak ver bize,
Bu gece cennet yolunu, adım adım ser bize,
Bu gece nûr perdelerin, kanat kanat ger bize,
Mahşer günü, biz kulları, utandırma YÂ RABBİ ! Cengiz Numanoğlu
      Cenab-ı Allah Ümmet-i Muhammedi; her zaman ;İmanının gereklerini yapanlardan ve bu geceyi ihya edenlerden, gecede yapılacak dualar hürmetine Berât eden Müslümanlardan olmamızı nasip eylesin. Bu gecenin Alem-i İslam’ın kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Mevla’dan  niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları