Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
REFERANSIMIZ: KUR’AN OLMALI!
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Bir varmış, bir yokmuş. Kıbrıs’ta federasyon masalı.
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
ŞÜPHE
Kendi Ekseni (Egosu) Etrafında Dönmenin Usulü
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
"Din eğitimi olmasa işte tablo budur!”
Akran Zorbalığına Sessiz Kalma! 19.10.2025 saat 12:00 de akran zorbalığı haberlerini izledim. Kalbim sızladı. Çocuklarımız birbirine merhamet değil, kin güdüyor. Oysa Din eğitimi, ahlak terbiyesi verilmeden bu karanlık gidişi kim durdurabilir? Zorbalığın pan zehiri sevgidir, saygıdır, imandır. Çok geç olmadan, Evde, okulda, camide hep birlikte yeniden "merhameti” öğretelim.
Bir zamanlar mahallelerde çocuk sesleri yankılanırdı, "sek sek”, "yakalamaca”, "ip atlama”, "top oynama” gibi masum oyunlar caddelere neşe saçardı. Şimdi o seslerin yerinde bağırışlar, küfürler, kavgalar var. Bir zamanlar çocuklar birlikte oyun oynardı, şimdi birbirlerine karşı çeteleşiyorlar. Bir zamanlar "arkadaş” denirdi, şimdi "rakip, düşman, hedef” deniyor. Bu tablo, aslında bir ahlak yoksunluğunun dışa vurumudur. Ekranlara yansıyan kavga videoları, sadece birer haber değildir, maneviyatı boşalmış bir neslin çığlığıdır.
Akran Zorbalığın Altında Maneviyat Boşluğu Var. Akran zorbalığı denilen şey, artık sadece sözlü alay veya dışlama değil, fiziksel saldırı, psikolojik taciz, sosyal linç hâline gelmiştir. Bu çocuklar kötülükten zevk aldıkları için değil, iyiliği bilmedikleri için böyle davranıyorlar. Çünkü merhamet öğretimi, ahlak eğitimi, edep terbiyesi artık evlerde, okullarda, medyada yok denecek kadar az.
Bir çocuğun kalbinde Allah korkusu, Resûlullah sevgisi, anne-baba hürmeti, komşu hakkı gibi kavramlar öğretilmemişse, o kalp boş kalır. Boş kalan kalbi ise şiddet, öfke ve nefret doldurur.
Yüce Rabbimiz buyuruyor: "Andolsun, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.”(Tîn, 95/4-5)
İnsanın aşağıların aşağısına düşmesi, iman nurunu yitirmesiyle başlar. Bir genç, kendi nefsinin esiri olur, Allah'tan utanmayı unutursa, nefsini terbiye edecek olan hiçbir sistem onu ıslah edemez.
Hz. Peygamber (s.a.v.) buyuruyor: "Müslüman, elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir.” (Buhârî, Îmân, 4) Bugün sokak ortasında birbirini döven gençler, işte bu hadisin ruhundan habersizdir. Onlara "iman” öğretmedik, ahlakı adabı muaşereti öğretmedik "emin olmayı” anlatmadık. Sonra da diyoruz ki: "Neden böyle oldular?”
Din Eğitimi Olmazsa İşte Sonuç Bu Olur! Ey din eğitimine karşı çıkanlar! "çocuk dini kendisi seçsin” diyenler! Görmüyor musunuz işte tabloyu? Din eğitimi olmazsa, çocuklarımız nefsin eline, gençlerimiz şeytanın oyununa düşüyor. Din eğitimi olmazsa, iyilik bilincini kim verecek? Kul hakkını kim anlatacak? Merhameti kim öğretecek? Sabır, vefa, edep kelimelerini hangi kitap yaşatacak? Din eğitimi sadece "ibadet öğretmek” değildir, insanı insan yapan değerleri öğretmektir.
Hz. Ali (r.a.) der ki: "Bir çocuğa küçükken edep öğretilmezse, büyüyünce cezayla terbiye edilir.” Bugün cezalar çoğaldı, çünkü edep eğitimi eksildi.
Akran Zorbalığına Giden Süreç, Evde sevgisizlik, ilgisizlik. Ekranlarda şiddet dolu filmler, diziler.
Aile içi kavgalar, saygısız konuşmalar. Okullarda sadece akademik başarıya odaklanma,
Dinden uzak, maneviyatsız bir ortam. Bütün bunlar birleşince, genç zihinlerde öfkeden bir dağ oluşuyor. Bu öfke bir yerde patlıyor, okulda, sokakta, sanal ortamda. Sonra diyoruz ki: "Çocuklar neden birbirine saldırıyor?” Çünkü ruhları aç. Ahlak Eğitimi Olmadan Medeniyet Olmaz. Bir toplum, binalarıyla değil, ahlakıyla, adaletiyle, merhametiyle yükselir.
Mevlânâ Hazretleri buyurur:"Aklı kemale erdiren dindir. Dinsiz akıl, şeytanın elinde bir oyuncaktır.”Bugün akıl var ama yön yok. Bilgi var ama vicdan yok. Bu yüzden çağdaşlık zannıyla Din eğitimini ve maneviyatı dışlayanlar, aslında nesillerin vicdanını kurutuyorlar. Din eğitimi, sadece "namaz kıl, oruç tut” değildir. Bunlarla birlikte, Asıl din eğitimi, kalbi terbiye etmektir. Kalblere Allah cc. hu aşkını, Allah cc. hu Sevgisini, Allah cc. hu korkusunu yerleştirmektir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurur: "Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır, o iyi olursa bütün beden iyi olur, o bozulursa bütün beden bozulur. Dikkat edin! O kalptir.” (Buhârî, İman, 39)
Bugün kalpler bozulduysa, Din eğitimi, ahlak eğitiminin istenilen düzeyde olmayışındandır.
Din eğitimi, kalbi "Allah'ın nazar ettiği yer” olarak korumayı öğretir. Akran zorbalığına bulaşan bir genç, işte o kalp terbiyesinden mahrum kalmıştır.
Bazıları diyor ki: "Çocuklara din dersi verelim ama fazla olmasın.” "Din, bireysel bir meseledir.”
Hayır! Din, bireysel değil, toplumsal bir kalkandır. Din eğitimi azaldıkça, uyuşturucu, şiddet, zinâ, intihar, aile dağılması artıyor. Bu bir tesadüf değil, bu bir manevî yasadır.
Çünkü Allah Teâlâ buyurur:"Kim Rahman'ın zikrinden yüz çevirirse, ona dar bir geçim vardır.”
(Tâhâ, 20/124) Zikirsiz hayat, daralır. Kur'ansız gençlik, karanlığa düşer. Ahlaksız eğitim, toplumun kalbini çürütür.
Çözüm: Ruhları İhya Eden Eğitimden geçer. Evet, çözüm var. Yeter ki niyetimiz samimi, istikametimiz Kur'an- Sünnet olsun. Çözüm, Dini ve ahlaki eğitimi yeniden güçlendirmektir. Değerler eğitimini vitrin değil, öz yapmak gerekir. Camiler, Kur'an kursları, okullar toplumun kalbi gibi işlemeli. Okullarda Din eğitimİ, Peygamber ahlakı ve sahabe örnekliği ders olmalı. Her öğretmen, sadece bilgi değil, güzel ahlak örneği sunmalı. Seyyid Ahmed Yesevî'den Hacı Bayram-ı Velî'ye, İmam-ı Rabbânî'den Mevlânâ'ya kadar tüm mürşidler şunu söyledi "Evvel edep, sonra ilim.”
Devletin, STK ların ve Ailenin Ortak Sorumluluğu milletin ruhunu da korumaktır. Okul, ev, cami, medya ve sivil toplum el ele vermelidir. Aile, çocuğunu sadece karnesine göre değil, ahlakına göre de değerlendirmelidir. Bir baba çocuğuna araba, telefon, marka kıyafet alıyor, ama helal lokma ve dua vermeyi unutuyor. Bir anne çocuğunu kursa gönderiyor, ama sofra duasını öğretmiyor. Evde Kur'an sesi olmayan ev, televizyon gürültüsünde boğulur. Bir Nesli Kurtarmak, Bir Milleti Kurtarmaktır. Bugün bir genci kurtaran, aslında bir ümmeti kurtarır.
Bir çocuğun kalbine Allah sevgisi düşerse, o kalp artık şiddete kapalı, merhamete açık olur.
Tasavvuf büyüklerinden İmam-ı Şa'rânî der ki: "Bir kalpte Allah sevgisi varsa, o kalp kimseye zulmetmez.” İşte din eğitimi, bu sevgiyi öğretir. Kur'an, şiddeti değil, merhameti öğretir. Resûlullah (s.a.v.) "Rahmet Peygamberi”dir. O'na ümmet olan, şiddetin değil, şefkatin yolcusu olur. Bugün din eğitimine karşı çıkanlara diyoruz ki: İşte tablo ortada! Akran zorbalığı, şiddet, saygısızlık, intihar, ahlaksızlık. Hepsi din ve ahlak boşluğunun ürünüdür.
Din eğitimine karşı çıkanlar! "Gericilik” Dediler, Nesli Geriye Götürdüler "Gericilik” diye yıllardır kara çaldığınız o mukaddes eğitimin yokluğu, işte bugün karşımızda zorbalığa, öfkeye, isyana dönüşmüş bir gençlik olarak duruyor. Sizin "ilericilik” dediğiniz şey, insanı robotlaştıran, kalbi duygusuzlaştıran, vicdanı susturan bir anlayıştan ibarettir.
Şimdi Görüyorsunuz tabloyu! Anne babasına el kaldıran çocuklar, öğretmenine kafa tutan öğrenciler, arkadaşını döverek "kendini güçlü sanan” gençler İşte sizin "çağdaş” dediğiniz eğitimin meyvesi budur! Biz "din eğitimi olsun” dedik, siz "gericilik” dediniz. Biz "ahlak dersi verelim” dedik, siz "çağ dışı” dediniz. Biz "edep, haya, merhamet” dedik,siz "özgürlük” diyerek haddini bilmezliği kutsadınız. Bugün çocuklarımız anne babaya itaatsiz, vatana ve millete karşı ilgisiz, ahlaka karşı hissiz hâle geldiyse, sebebi din değil, dinsizliktir.
Din eğitimi olmazsa, medeniyet maskesi takmış bir barbarlık doğar. Edep ve haya unutulursa, bilim ilerler ama vicdan ölür. O hâlde yeniden diyelim. "Evvel din, sonra dünya.” "Evvel edep, sonra ilim.” "Evvel Allah sevgisi, sonra başarı.” Kurtuluş, yeniden Kur'an'a dönmektedir. Çocuklarımızın kalplerine iman tohumu ekmezsek, başkaları oraya şiddet, nefret, sapkınlık eker.
Allah'ım! Gençlerimize iman, çocuklarımıza merhamet, ebeveynlere hikmet, öğretmenlere sabır,
basiret ihsan eyle. Kalplerimize "La ilahe illallah Muhammedün Rasulullah”ı mühürle. Evlatlarımızı Kur'an'ın, Sünnetin nûruyla, Hz.Peygamber'in ahlakıyla süsle. Ümmetin gençlerini şiddetten değil, şefkatten beslenen bir nesil eyle. Ya Rab, çocuklarımızı koru.
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
Köklerden Kopuş Kültürel yozlaşma
ASELSAN’a Tarihî Bir Çağrı Milli Akıllı Yapay Zeka İşletim Sistemli Telefon Zamanı Haydi vira Bismillah
HÂLLERDEN HÜKÜMLERE BİR YANILGIYI ANLATMAK
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Ahlat Otağı’ndan Malazgirt’e, Gazze’den Doğu Türkistan’a Bir İbret Yolculuğu Ahlat Otağı Fethin Anahtarı.
Teknolojinin Bizden Aldıkları
HZ. Peygamberimizin İletişim Modeli Ve Teknoloji Bağımlılığından Nebevi Kurtuluş
KORKU İLE YÖNETİLEN DÜNYA – Nankörlük Çağının Kıskacında
Z KUŞAĞI MI DEDİNİZ? Z KUŞAĞI DEĞİL ZÜHT KUŞAĞI