Gençlerimize Sahip Çıkmalıyız

Bir milletin ilerlemesinde Maddi ve Manevi güzelliklere sahip olmasındaki en etkili gücün Eğitim-Öğretinden geçtiği aşikârdır. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin okullarımızda Öğretmenlerimiz tarafından en iyi şekilde sahip çıkılarak, bilgili, güzel ahlâk sahibi olarak yetiştirilmeleri en büyük arzumuzdur. Ancak; ebeveynlere, Sivil Toplum Kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir. Her birimiz bugüne kadarki, maddi ve manevi yardımlarımızı artırarak, geleceğimizin teminatı gençlerimize sahip çıkmalıyız.

Türkiye'mizde, son yıllarda, maddi ve manevi çok güzel hizmetler yapılmıştır. Özgürlüklerin önü açılmış, kardeşliğin temini için adımlar atılmış, insanlarımızın her birine değer verilmiş, Meslek Lisesi Mezunlarına uygulanan; Katsayı adaletsizliği giderilmiş, Meslek Liselerinin Orta Kısımları açılmış, Hafızlık ile ilgili engeller kaldırılmış, Kesintisiz eğitim, kesintili hale dönüştürülmüş, Kur'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler seçmeli ders olarak, Orta Okul ve Liselere konulmuş, Yıllardır kanayan bir yaraya, neşter vurulup, Başörtüsü yasağı kaldırılarak, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında serbest bırakılmıştır. Ders Kitaplarının içeriği elden geçirilmiş ve halen elden geçirilmeye devam etmektedir. Değerlerimiz ile çelişen, yanlı ve yanlış bilgiler ayıklanmaktadır.

Tam arzu edilen şekliyle sıkıntılarımızı aştığımız zaman, hem Ortaöğretimde, hem de Üniversiteye girişte sınavların kaldırılmasının da bir zorunluluk olduğuna inanıyorum. İlk kademe sonunda öğrencinin yetenek ve kapasitesine uygun olarak yönlendirme yapılmalı, okul başarısına göre tercihini yaparak şimdiki gibi merkezden yerleştirilmelidir. Bu konuda özel Okulların fazla puan vererek adaleti zedeleyecekleri yoğun ifade edilecek olsa da, etkin denetimle yanlış yapanların cezalandırılması ile sorunsuz bir konuma taşınabilir. Okullarımızda uzun yıllar, birçok öğretmenden aldığı notları yeterli görmeyip, birkaç saatlik sınavla gencimizin okuyacağı Okulu belirlemek doğru bir tercih değildir. Diyelim ki, sınav günü, hasta olan, bir yakınını kaybeden başarılı bir gencin sıkıntılı anında başarısız olabilmesi de kaçınılmazdır. Hâlbuki Okul başarısı yılların birikimi sonucu oluştuğu için daha olumlu sonuç verir.

Asım'ın nesli gençliği yetiştirmemiz için, hem ebeveynler, hem öğretmenlerimiz, idarecilerimiz ve toplumumuzdaki bütün duyarlı kardeşlerimize çok büyük görevler düşmektedir. Atasözümüzde güzelce ifade edildiği gibi; "Ağaç yaş iken eğilir.” Bu gerçekten hareketle, çocuklarımıza, hem kendimiz, hem de okullarımızda dinimiz İslâm ile ilgili bilgileri öğretmemiz, güzel ahlâk sahibi olmaları için çalışmamız çok faydalı olacaktır. Dini ilimler ile birlikte çağın gerektirdiği şekilde müspet bilimleri de en iyi şekilde öğretmek zorundayız. Değerlerimizin merkeze alındığı çok özlü güzel bilgiler öğrettiğimiz zaman, gençlerimizin yaşamları süresince, istikametlerinin doğru ve düzgün olmasına yarayıp, yön vereceğini de unutmamamız gerekmektedir. En güzel yatırım insana yapılan yatırımdır.

Gençlerimize, milli, manevi ve ahlaki değerlerimize bağlı kalacakları, bununla beraber teknolojiden faydalanabilme imkânları da çok güzel bir şekilde sağlanmıştır. Evlâtlarımızın çok iyi eğitim almaları için uğraşmalı, dürüst, ahlâklı olarak yetiştirmeye gerçek anlamda özen göstermeliyiz. Her türlü kötülükle mücadele etmeliyiz. Alkol, Uyuşturucu, Sigara, Fuhuş v. b. olumsuzluklardan evlatlarımızı uzak tutarak sorumlu kişiler olarak aydınlık yarınlara en güzel şekilde hazırlamalıyız. Bütün yasaklar kalkmışken kıymetini bilelim ve Şikâyetçi olmayalım, çözüme odaklanalım.

Gençlerimize öz güvenlerini vermeli, tarihimizin derinliklerinde kalan, birçok buluşa imza atan ecdadımız gibi, yarınlarda da çok değerli icatlara sahip olacak, güzel ahlâk sahibi Asım'ın Neslini yetiştirmek için çalışmalıyız. Her şeyi devletten beklememeli, STK'lar da etkin görev almalıdırlar. Arzu ettiğimiz şekilde nesilleri yetiştirmeye çalışırken, gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan, kötü tavır ve davranışlardan, eğitim ve öğretim yoluyla uzaklaştırmalıyız.

Gençlerimizi sevgi, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları ile dopdolu bir şekilde yarınlara hazırlamalıyız. Karanlığı, aydınlığın yok ettiği gibi, bizler de kötü, çirkin ve zararlı olan davranışlardan evlâtlarımızı kurtarmalıyız. Aydınlık yarınlara huzur, güven ve mutlulukla varmalıyız. Bu konuda da her birimize çok büyük görevler düşmektedir. İstiklâl Marşımızın Şairi Merhum Mehmet Akif Ersoy, bu hususu çok güzel dile getirmiştir:

Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek;

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Nesillerimize; maddi, manevi, gerçek anlamda sahip çıkarak, Asımın neslini yetiştirmek için çalışanlardan olmamız duası ile sıhhat ve âfiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları