KAHİREDEN SEMERKANDA İLİM KÖPRÜSÜNDE BİR GÜZEL İNSAN İBN HACER el-ASKALANÎ
SAĞLIKTA NELER OLUYOR?
ZEHİRLİ MANTAR: LEMAN DERGİSİ
LEMAN DERGİSİNE
Omurgasız şımarıklar
KANAYAN YARAMIZ KERBELA VE AŞÛRE GÜNÜ
Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
Konya’nın Dün Kimyon, Bugün Lavanta Kokan Tarım Hikâyesi
UNUT
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
Dijital Çıplaklık
BASIN DİLİ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
nsanın yaratılıp dünyaya gönderilmesinin ana gayesi kulluk yapması içindir. Bu dünyaya imtihan için gönderilmiş bulunmaktayız. İmtihanda olduğumuzu her zaman hatırlamalı, İbadetleri yaparak kulluk görevimizin farkında olmalıyız. Başıboş bırakılmadığımız her halimizin ve davranışımızın, adeta video kameraya çekildiğini unutmamalıyız. Kiramen kâtibin meleklerince her anımızın yazıldığı, yaptığımız işlerin amellerin zerre miktarı da olsa karşımıza Ahiret yurdunda çıkarılacağını her zaman hatırlayıp, güzel ahlâk sahibi olarak yaşamalıyız. Bu dünyaya, başıboş olarak gönderilmeyip, imtihan için gönderildiğimiz gerçeği Kur'an ve Sünnet'te açıkça haber verilmiştir.
İnsan hayatını anlamlı kılan, ona değer katan temel özellik, insanın bir vazife ve sorumluluk varlığı oluşudur. Bu sebeple, vazifelerini ihmal eden ve sorumsuz bir hayat yaşayan insanlar, gerçek anlamda insanlık değerini yitirmiş olurlar. Bu dünyada bir kısım insanlar, insanlığının gereği olan vazifeleri ihmal etmiş ve bunların sorumluluğundan kurtulmuş olabilirler. İlâhî sorumluluktan kurtulmak ve Allah'ın huzurunda hesap vermekten kaçmak hiç kimse için mümkün değildir. Bunun aksini düşünmek, ahlâk nizamını ve bu nizamın temeli olan mutlak adaleti inkâr etmek sonucuna götürür.
Âyet-i Kerîmelerde: "İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!” (Kıyame Sûresi âyet:36) "İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.” (Ankebût Suresi âyet:2-3) "Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü'minun Sûresi âyet:115) "Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir.” (İnfitar Sûresi âyet:10-12) "O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal Sûresi âyet:6-8) "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi âyet:56)
İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Her an, imtihanda olduğumuzun şuurunda olarak hayatımızı ahlâklı, dürüst olarak, İslâm'a uygun yaşamalıyız. Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, hastalık; bunların hepsi birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlara yakalanmam diyemez. Eninde sonunda, erken veya geç herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, başına gelen olumsuzluklara sabrederek, sahip olduğu imkânlara, nimetlere de şükrederek bu dünya hayatını en güzel şekilde Kur'an ve Sünnet'e uygun olarak değerlendirmelidir.
Bu dünyaya gönderilişimizin bir gayesi vardır. İmtihan için gönderildik. Başıboş bırakılmadık. Her yaptığımızdan dolayı hesaba çekileceğiz. Yaptığımız iyilik ve kötülüklerin zerre miktarının da kayıt altına alındığını hiçbir zaman unutmamamız gerekir. Hayatımızın her döneminde, İmanlı olarak yaşayıp, helâller dairesinde emredilenleri yapıp, yasaklar, haramlardan kaçınıp, güzel ahlâk sahibi olmamız gerekir. Rabbimiz; gerçek anlamda Mü'minlerden olmamızı emretmektedir. Âhiret yurdunda, mahcup olmak istemiyorsak, hayatımızı İslâm'a uygun yaşamamız gerekmektedir.
Başıboş bırakılmadığımız, imtihanda olduğumuz şuur'unda olarak; ölmeden önce ölebilmeli, hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek yanlışlardan uzak durup, kendimiz, ailemiz, sevdiklerimiz ve bütün insanlık için faydalı olmaya çalışmalıyız. İslâm'a uygun olarak bir hayatı yaşamamız sonucu, dünya imtihanımızı kazanıp, ebedi hayatta kurtuluşa ermeliyiz.
İmanımızın gereği, güzel güzel Salih amelleri işleyip, kötülüklerden uzak durarak, başıboş yaratılmadığımız şuurunda hareket eden, Allah (c.c.)'ın Rızasını kazananlardan olmamız duası ile sıhhat ve âfiyetler dilerim.
KANAYAN YARAMIZ KERBELA VE AŞÛRE GÜNÜ
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
EĞİTİME YAPILAN MADDİ VE MANEVİ DESTEKLERİN ÖNEMİ
SİYONİST İSRAİL ZULMÜNE KARŞI GAZZE’NİN, İRAN’IN YANINDAYIZ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
KURBAN VE MERHAMET
ŞÜKÜR İLE NİMETLER ARTAR, NANKÖRLÜĞE İSE ŞİDDETLİ AZAP VARDIR
TEADDÜD-İ ZEVCÂT, POLİGAMİ, ÇOK EŞLİLİK
İNSANIN KONUŞMALARI, DAVRANIŞLARI YA CENNETİ YA DA CEHENNEMİDİR
MÜ’MİN; KİN DUYDUĞU DÜŞMANINA KARŞIDA ADALETLİ OLMAK ZORUNDADIR