Kademeli, Kesintili Eğitim Hayırlı Olsun

Malumunuz  28 Şubat dayatmaları sonucu milletimizin değerleri ile barışık olmayıp düşmanlık yapanların gayretleri ile yürürlüğe giren 8 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim, yeni düzenleme ile kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen şekliyle 12 yıl zorunlu olmakla beraber kesintili,kademeli hale getirilmiştir.
28 Şubat sürecinde 1997-1998 Eğitim Öğretim Yılı'nda kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması başladığı için imam hatip liselerinin ortaokul bölümü kapanmıştı. Daha önce ilkokuldan mezun olduktan sonra (12) yaşında imam hatip lisesine kaydını yaptıran öğrenciler, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim nedeniyle sadece lise bölümlerine 15 yaşında kayıt yaptırabilir hale gelmişti. Bu durum bir çok tartışmayı da beraberinde getirmişti. Yeni düzenleme ile Meslek Liseleri ve İmam Hatip Liselerinin ortaokul bölümü yeniden açılacaktır. Milletimizi sevindiren bu kararları alanları gönülden tebrik ediyorum.
Kanun metninde:“İlköğretim kurumları; dört yıl süreli ve zorunlu ilkokullar ile dört yıl süreli, zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkân veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşur. Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulur. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir.”
Yeni düzenleme ile birlikte isteyen İnandığı dini ile ilgili olarak tercih edeceği seçmeli dersleri okuma imkanına kavuşturulmuştur. Büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemiz insanlarının çocukları içinde haklı olarak Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)' in hayatı seçmeli ders olarak,tercih edenler için okutulacaktır.Bu güzel bir gelişmedir.Ancak itiraz edenler şunu net bilmelidirler ki;Avrupa da,Batıdaki Hıristiyanlara dinleri ile ilgili  dersler seçmeli değil zorunlu olarak okutulmaktadır.Kuranı Kerim ve Siyer derslerinin Ülkemiz de bu günün şartlarında seçmeli olması gerçekten sevinilecek bir durum olmakla beraber yakın gelecekte şimdilik seçmeli olan bu derslerin Müslümanlar için zorunlu olması dünya ile entegre olmamız açısından da gereklidir diye düşünüyorum.
Kuran Kursları konusundaki birkaç önerimi aktarmak istiyorum. Kur'an Kurslarımızın ortaöğretim kurumları seviyesinde eğitim-öğretimi verecek yapıya kavuşturulmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Bu uygulandığı takdirde hem yoğun ihtiyaç olacak sınıf  açığının bir bölümünü karşılayacak hem de ikinci 4 yıllık eğitimlerinde hafız olmak isteyenlerin her iki istekleri de sağlanmış olacaktır.Şayet ilk önerim gerçekleşmezse ikinci olarak, hafızlık yapmak isteyenlere İmam Hatip Liselerinin Orta kısımlarında özel sınıflar oluşturulabilir.Hafız olmak isteyenlere Diyanet İşleri Başkanlığımız maddi ve manevi bakımdan sahip çıkarak,burs vererek,Okul sonrası zamanlarını yatılı Kuran Kurslarında barınmalarını sağlayıp kesin,köklü kalıcı çözümler üretebilir.     
Batılıların laiklik anlayışı içerisinde dinlerini öğrenmeleri,eğitimini almaları çok normalken maalesef yıllardır ülkemizde  bir baskı aracı olarak kullanılmıştır.Baskılarla gönüllerde yer edinebilmek mümkün değildir.Önemli olan Milletin değerleri ile barışık olup,düşman olmamaktır.Yeni yapılan düzenleme ile kimseye zorla bir eğitim verilmemektedir.İsteyen tercih edebilir,istemeyen de tercih etmeyebilir.Bu uygulamaya eleştiri getirenler, kendi çocuklarına dini dersleri tercih etmeyebilirler.Bu konuda kimse onlara baskı yapmamaktadır.Özgürce tercihlerini herkes yapma hakkına sahiptirler.Hem kendileri tercih yapmayacaklar hem de başkalarının tercihini engellemeye çalışacaklar.Kusura bakmayın sizin özgürlük anlayışınız ne zamandan beri bizim özgürlükleri de kapsar oldu.Bırakında bizlerde kendi tercihimizi yapalım.Sizin inancınız size, bizim inancımız da bize ait olsun.Herkes inandığı gibi eğitimini alsın,inandığı dini değerlerini rahatça yaşayabilsin. Halkımızın çoğunluğunun Müslüman olması birilerini rahatsız etmiş görünmektedir.Düşmanlık etmenizin anlamı yoktur.Azınlıkların sahip olduğu,sahip olması gerektiği haklara bırakınız çoğunluklarda sahip olsunlar.
Eğitimle yakından uzaktan alakası olmayan bazı şahıslar küçük yaştaki çocuklar nasıl bilgi,beceri ve yeteneklerine göre tercih yapabileceklerdir diyerek bir telaşın içindedirler. Zorunlu eğitime geçerken çocuklara mı soruldu? Dünyanın her yerinde çocukların eğitimine velileri,anne-babaları yön verirler. Bu en tabii ve vazgeçilmez bir durumdur.Bu bilinen gerçekleri çarpıtmanın,görmezlikten gelmenin bir anlamı yoktur.
Katsayı eşitsizliği YÖK tarafından giderilmişti.Ayrıca bu konuda da kanuni gerekli düzenlemeler yapılarak her öğrenciye eşit şartlarda sınava girme hakkı getirilmiştir. Kanunda;Yükseköğretime giriş ve yerleştirme aşağıdaki şekilde yapılır:
“Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılır.
Yükseköğretim kurumlarına esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî sınavlarla girilir. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınır. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü iki yüz elli, en büyüğü beş yüz olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülür. Ortaöğretim başarı puanının yüzde on ikisi yerleştirme puanı hesaplanırken merkezî sınavdan alınan puana eklenir” denilerek adalet,eşitlik merkezli bir hesaplama imkânı getirilmiştir.
Öğrencilerimizin hem dini hem de müspet ilimleri en iyi bir şekilde öğrenebilecekleri,bilgi,birikim,başarı ve kabiliyetlerine göre Öğrencilerin istedikleri alanlara kademeli,kesintili gidebilmelerinin önü açılmıştır.Öğretmenler kurulunun kararları, veli görüşleri de dikkate alınarak Öğrenciler en başarılı olacağı alan-bölüme yönlendirileceklerdir. İkinci 4 yıllık eğitim için öğrenciler yönlendirilecek,ilk iki sene ortak dersler verilecektir.İkinci 4 yıllık eğitimin ilk iki yılında durumunda değişiklik yapmak isteyenler istedikleri alan-bölüme geçebileceklerdir.Bu sistemin uygulamasında ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi hususlarında ek ilave değişikliklerle konu köklü çözüme kavuşturulabilecektir.Hiç bir endişeye gerek yoktur.
Bu düzenlemenin Milletimize hayırlı olmasını Yüce Mevlâ'dan niyaz eder, değerli Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan'ın şahsında emeği geçen, destek veren herkese kalbi şükranlarımı sunarım.Allah (c.c.) Razı olsun.Sıhhat ve âfiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları