Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Islah mekanizması, iyiliği emredip yayma ve kötülükten sakındırma çalışmaları, toplumların varlığının devamı için hayati öneme sahiptir. Toplumun sürekliliğinin sağlanması, Mevcut yapının korunarak ve sosyal dengenin kurulması; iyiliği emredip, kötülüğü yasaklayan, ıslah mekanizması çalışanlarının varlığına bağlıdır.
Bu husustaki âyet-i kerimede:
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” buyrulmuştur.(ÂLİ İmran Sûresi âyet:104)
Müfessirler, bu âyetin emri uyarınca, Müslümanlar içinde, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir içtimaî kontrol müessesesinin bulunmasının farz-ı kifâye olduğunu belirtmişler; ancak, bu görevi üstlenen kişilerde, görevin iyi ve hakkaniyete uygun olarak yerine getirilmesini mümkün kılacak bazı şartların bulunması gerektiğine de işaret etmişlerdir. Bu görevi hiç kimse yapmazsa bütün Müslümanlar farz-ı aynı terk ettikleri için günahkâr olurlar.
Kur’an-ı Kerimden; İyiliği emredip, yayıp çoğaltan, kötülük ve bozgunculuktan sakındıran kimselerin veya kurumların olmadığı toplumların çöküşlerinin hızlanıp, neticede yıkılacaklarını, geçmiş toplumlardan bir çoğunun da aynı şekilde yıkılıp gittiklerini anlamaktayız.
“Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkâr idiler.
Halkı iyi olduğu halde Rabbin, haksızlıkla memleketleri helâk etmez.” (Hûd Sûresi âyet: 116-117)
Âyet-i Kerimelerden; toplumlarının kaderinin o toplumdaki Salihlerin etkinliğine bağlı olduğunu açıkça anlamaktayız. Toplumların içlerinde, toplumu düzelticiler, fesat ve zulümden sakınanlar ve sakındırmaya çalışanlar varken, Allah (c.c.)’ın onları helak etmesi mümkün değildir. Allah (c.c.); bir topluluğu, fesat ve zulümlerini önlemeyip, iyilikleri yapmamalarından dolayı helak eder.
Şirk ve küfr içindeki toplumlar, şayet şirkine; zulüm, bağy ve fesat karıştırmadan temel toplumsal değer ve dinamiklerini koruyup, devlet, fert, gruplar birbirlerine kötü davranmadan, birbirlerinin çıkarlarına zarar vermeden, haksızlıklarda bulunmadan bir arada yaşarlarsa, sırf şirkleri , inançsızlıkları nedeniyle çökmezler. Ne zamanki küfür ve şirkleri sonucu zulüm ve fesatları kendini gösterirse, helak olmaları da kaçınılmaz olmaktadır.
Kuran-ı Kerime göre, toplumların ve medeniyetlerin yıkılmalarına, Allah (c.c.)’ koyduğu emir ve yasaklara kısacası ahlaki kurallara uyulmamasının neden olduğu bildirilmiştir.
Kuran-ı Kerim, toplumsal çöküşün nedenleri içerisinde, bencillik, ihtilaf ve tefrikanın üzerinde önemle durmuştur. Tarih boyunca bir çok güçlü ve sömürgeci devlet veya gruplar, ezmek, sömürmek istediği kesimi, ihtilafa düşürüp, fırkalara ayırarak sonuç almışlar, halende günümüzde aynı yöntem uygulanmaktadır. Müslümanlar ne zaman bu yanlışlardan gereği gibi korunurlarsa, yeniden dünya yı gerçek anlama adaletle yönetme imkanına sahip olurlar.
Şirk en büyük zulümdür. Toplumlar, küfürle yaşayabilirler, fakat zulümle asla yaşayamazlar. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Zalime merhamet, mazluma zulümdür.
Yeryüzünde Hakkın, Adaletin hakim olduğu, şirk, küfür, zulüm v.b. olumsuzlukların son bulduğu güzel günleri, Yüce Rabbimin bizlere bahşetmesi duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
ÂSIMIN NESLİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞAN DAVA ADAMI ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
DÜNYA İMTİHAN YERİ
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR