Bir Hadis Bir Yorum

Altı temel hadis kitabından (Kütüb-ü Sitte'den) biri olan Tirmizi'de geçen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:

Yöneticileriniz hayırlılarınız, zenginleriniz cömertleriniz oldukça, işleriniz de aranızda danışarak görüldüğü sürece yerin üstü sizin için yerin altından hayırlıdır (yani yaşamak hayırlıdır). Yöneticileriniz şerirleriniz, zenginleriniz cimrileriniz olduğu, işleriniz de kadınlara kaldığı zaman yerin altı sizin için yerin üstünden hayırlıdır. (Hadislerle Gerçekler s.238, Tirmizi- Fiten 78)

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hocanın "Hadislerle Gerçekler” isimli kitabına aldığı, Tirmizi'nin garip olarak zikrettiği hadisten anlıyoruz ki, henüz yerin üstü yerin altından hayırlıdır. Henüz hayırlı yöneticilere sahibiz, üstelik cömert zenginlerimiz de var, onların sayesinde üç milyon Suriyeli mülteciye sahip çıkıyoruz, mazlumların ve mağdurların sığınağıyız, dünyanın neresinde mazlum, aç, sefil insan varsa imdadına koşuyoruz.

Yerin üstü yerin altından hayırlı ki, BM'e üye 128 ülke birlikte olup zalime dur diyebildi, ABD'yi yalnızlığa mahkum etti, Filistinli mazlumlara sahip çıktı, haksız bir uygulamayı onaylamadı, maşeri vicdan galip geldi.

Yerin altı yerin üstünden hayırlı ki, tümden işlerimizi hanımlara havale etmedik, etmiyoruz, hanımlarımızı fıtratlarına uygun işlerde istihdam ettik, ediyoruz. Yerin üstü yerin altından hayırlı ki, işlerimizde istişareye önem veriyoruz, seçtiklerimizle yönetiliyoruz, TBMM çalışıyor, işlerimizi istişare ile görüyoruz.

Evet, bugün dünyanın belli bölgelerinde, özellikle müslümanların üzerinde belalar ve musibetler eksik olmuyor. Irak'ı bu hale getirenler istişare yapmayan Saddam gibi diktatör yöneticilerdir. Suriye'yi parçalanmanın eşiğine getirenler, yaktırıp yıktıranlar, bir milyon insanın ölümüne sebep olanlar Esed gibi zalim diktatörlerdir. Evet, şurasızlık, despotluk, zulüm ve cimrilik belaları davet etmiştir.

Bizim kültürümüzde, inancımızda kadınlar erkeklerin her konuda yardımcısıdır, velisidir. Ancak aile reisleri erkeklerdir. Kadınlara danışılmış, sözleri, tavsiyeleri, düşünceleri dikkate alınmış, ancak devlet yöneticisi olarak görülmemişlerdir. Öğretmen olmuşlar, doktor olmuşlar, milletvekili, belediye başkanı, Belediye meclis üyesi olmuşlar, ancak devlet başkanı ve imam olmamışlardır. Geçmişte çocuklardan bile padişah olmuş ama kadından olmamıştır. Cenab-ı Hak kadınlardan peygamber göndermemiştir. Bu yüzden kadınların camide imam olmaları da caiz değildir. Bir de kadınlar İslam tarihinde kadılık makamında bulunmamışlardır. Sanırım, "işlerinizi kadınlara havale etmeye başladığınızda yerin altı yerin üstünden hayırlıdır” hadisi bu kültürün ve anlayışın oluşmasında etkili olmuştur.

Kadınların narin ve nazik yapılarından dolayı, güç gerektiren işlerde çalıştırılmamış, evin rızkını temin etmekten sorumlu tutulmamışlardır. O yüzden aile reisi değildirler, askerlikten muaftırlar. Yine kadınların merhamet ve şefkatleri galip olduğundan dolayı geçmişte kadılık (hakimlik) makamında istihdam edilmemiş, bazı şahitliklerde iki kadın bir erkeğe denk görülmüştür. Kadına verilen annelik makamı ve "Cennet onların iki ayağı altındadır” buyrulması onlara verilen en büyük şereftir. Bazı görevlerden onların muaf tutulması onları korumak amaçlıdır.

 


Yazarın Diğer Yazıları